SİVEREK
Giriş Tarihi : 07-10-2019 23:22   Güncelleme : 07-10-2019 23:25

Siverek'te Camiler ve Din Görevliler Haftası etkinlikleri son buldu

Siverek'te Camiler ve Din Görevliler Haftası etkinlikleri son buldu

Mahmut İZGÖR - Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün her yıl 1-7 Ekim tarihlerinde belirli bir tema çerçevesinde düzenlediği haftanın bu yılki teması, 'Cami ve Hayat' olarak belirlendi.

Camiler ve Din Görevlileri Haftası, "Cami ve Hayat" temasıyla start almıştı Siverek İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen 2019 Yılı 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapanış programı Fırat camisinde düzenlendi

Çeşitli etkinliklerle bir hafta boyunca kutlanan Camiler ve Din Görevliler Haftasının son kapanış programı Fırat camisinde gerçekleşti.

İlçe Müftülük personeli Cuma Akkutlu'nun programının akışının belirtmesinden sonra Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program daha sonra ilçe müftüsü Mahmut Yıldızbaş'ın Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle bir konuşma yaptı. Yıldızbaş Konuşmasındaü, "Bu sene 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nda; 'Cami ve Hayat' konusunu gündeme taşıyoruz.

Hayatın içinde camilerimiz var ve camilerde hayat var gerçeğine daha güçlü şekilde dikkat çekiyoruz. Zira cami ile hayatın arasını ayırdığımızda, camiden uzak kaldığımızda, kendimize ve değerlerimize de yabancılaşıyoruz" dedi.

İnsanı ve varoluşun İslami bir bakışla anlamlandırıldığında, insanın yeryüzü ve hayatla ilişkisinde en önemli unsurlardan birisinin de cami olduğunu ifade eden Yıldızbaş şöyle konuştu:

"Kur'an-ı Kerim bizlere, yeryüzünde insanlar için inşa edilen ilk mescit olarak Kâbe'den bahseder. Bu ayet-i kerimeden anlıyoruz ki, insanın tarihi ile caminin tarihi iç içedir. Bildiğiniz gibi Peygamber Efendimizin Medine'ye hicretle birlikte yaptığı ilk işlerden birisi de Mescid-i Nebî'nin inşa etmek olmuştur. Mescid-i Nebi ihtiyaçlarının karşılandığı, sorunların çözüme kavuşturulduğu, kimsesizlerin himaye edildiği, bireysel ve sosyal düzlemde her türlü mesele ile ilgili istişarelerin yapıldığı, kararların alındığı bir merkez olarak görev ifa etmiştir. Edep, adap, ilim ve irfanın aşılandığı bir mektep olarak hizmet vermiştir."

"Cami ve mescitler, İslam toplumlarının kimliği haline gelmiştir"

Müslümanların hayatlarını ve şehirlerini cami merkezli planlandıklarını belirterek, "Böylece bütün yönleriyle hayatın, caminin öğrettiği ve temsil ettiği değerlerle inşa edilmesi hedeflenmiştir. Camideki tevazu ve hakşinaslığın iş hayatına, merhametin aile hayatına, şefkat ve zerafetin insan ilişkilerine yön vermesi hedeflenmiştir. Neticede caminin bireye kazandırdığı adalet, merhamet, yardımlaşma gibi ahlaki değerler toplumun huzur ve güvenini sağlamada büyük bir görev ifa etmiştir. Dolayısıyla cami ve mescitler, İslam toplumlarının kimliği haline gelmiştir" diye konuştu.

Camilerin tevhidin, birliğin, dirliğin, sevginin, paylaşmanın, yardımlaşmanın sembolü olduğunun altını çizen Yıldızbaş "Minberi ve kürsüsüyle, üstün insanlık nizamının öğretildiği, ilim ve ahlak, marifet ve hikmet derslerinin verildiği ilim merkezleri haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.

İslam düşüncesinde bilgi, güzel ahlak ve toplumsal değerlerin camiden hayata doğru yayıldığına dikkat çekerek, "İnsanların, çevreyle ve toplumla iyi ilişkileri camide pekişmektedir. Müminlerin manevi dünyaları cami ile güçlü hale gelmektedir. Camilerdeki manevi ortam kalplerin mutmain olmasına ve huzur bulmasına yön vermektedir" şeklinde konuştu.

"Camideki ibadet ve samimiyetin varlığı, cami dışındaki istikamet ve güzel ahlak ile ölçülür"

Caminin müminin kendi kalbiyle ilişkisinin ve Rabbiyle iman bağının en güçlü olduğu yerler olduğuna dikkat çeken Yıldızbaş, şöyle devam etti:

"Bunun caminin dışına yansıması ise sorumluluk bilinci, hak duyarlılığı ve güzel ahlaktır. Erdemli insan olmaktır. Dünyanın huzur ve güvenine katkı sunmaktır. Bu açıdan camideki ibadet ve samimiyetin varlığı, cami dışındaki istikamet ve güzel ahlak ile ölçülür. Takva, kalp temizliği ve manevi gelişmişlik, hayata insani erdemler ve ahlaki değerler olarak yansır. Aksi halde kılınan namazlar ve yapılan ibadetler, sahibini kötülüklerden, hayâsızlıktan, haksızlık yapmaktan alıkoymuyor, onu merhamet ve güzel ahlak sahibi yapmıyorsa; orada ibadetin gayesi, özü ve hikmeti yitirilmiş demektir" dedi.

İlçe müftüsünün konuşmaları Program Panelistlerin konuşmalarıyla son buldu.

AdminAdmin