Kendi kendini atlatanlar, aldatanlar...

HİKMET AKSOY

16-09-2018 21:54

Önce sevgili meslektaşım Işık Kansu'nun çok önemli ve bir o kadar da öğretici  cümlelerini buraya almalıyım. Şöyle diyor Kansu;
"-Gazeteci için duyulmamış, öğrenilmemiş bir bilgiyi, belgeyi, raporu, yazıyı kamuoyuna duyurmak bambaşka bir duygudur. Bir haber kaynağının, önemli bir bilgi aktarıp 'yazma' demesi gazeteci için, bilincinin en dip köşeciğine bir kemirici kurt konması ile eşdeğerdir. O kurt, o bilgiyi kamuoyu ile paylaşamadığı için, sizi yer, bitirir. Çünkü, gazeteci olarak doğanız, kişiliğiniz, alışkanlıklarınız, yaşam biçiminiz, herkese sıradan gelen olayları değerlendirmeniz bile 'haber çıkarma' üzerine kurgulanmıştır."
Işık Kansu, mesleğe yeni başlayanlar için küçük bir manifesto yazmış sanki...
Öğreti, sabır ve meslek onuru dolu...
Haa gelelim niçin bugünkü yazıma böyle başladığıma...
Ülkemiz siyasetine bir acayip virüs bulaştı sonunda...
Oturduğum kasabada her yerde olduğu gibi siyasal partiler, partililer, sivil toplum örgütleri, mensupları, devlet daireleri ve yerel yönetim var.
Anamuhalefet partisi başkanı, -görevi gereği- iktidar partisini ve onun belediyesinin hizmet verimini basın toplantısı yaparak eleştirince  geçen hafta içinde kıyamet koptu.
Yanlış anlaşılmasın, belediye başkanı eleştirilere yanıt vermedi.
İktidar partisinin ilçe başkanı hop oturdu, hop kalktı.
Parti başkanı gazetecileri toplayıp belediye başkanının makam odasında, toplantı masasının başında anamuhalefet başkanının iddialarını yanıtladı.
Bu onun görevi... Partisini savunacak, hizmetlerini anlatacak tabii ki...
Ama sorun bu değil.
İktidar partisinin başkanı kendi makamı dururken, basın toplantısını niçin  belediye başkanının makamında düzenledi?
Ya da gazeteciler, meslek kuruluşları  cemiyetinin böyle bir toplantı için yeri/mekanı varken; niçin burayı tercih etmedi de illa da belediye başkanının makamında basın açıklaması yapmayı tercih etti?
Yukarıda da belirttiğim gibi bu güzel ülkede siyasete acayip bir virüs bulaştı.
Hep gazetelerde okuyor, televizyonlardan dinliyoruz;  ülkemizde kimi konuların güvenilirliğinin azaldığını...
Yurttaşların bundan şikayetçi olduğunu...
Ama kimse siyasetin geldiği noktayı gündeme taşımıyor, görmüyor.
Örneğin, FETÖ'ye bulaşmış olabilecek yerel siyasetçileri kimse -özellikle siyasetçiler- tartışmıyor.
"Bekleyen derviş çorbayı içer"miş... Kamuoyu bekleme konumunda şimdi.
Onu da geçelim: eski deyimle matbuat/basın, şimdilerde medyada da renkler birbirine karıştı, kirlilik artı da arttı.
Yukarıdaki olayda gazetecilerin, parti başkanını belediyede makam odasında dinlemeleri doğru mu?
Hadi -olmamalı ya- dinlediler diyelim. Bana sorulsa, iktidar partisi ilçe başkanının söyleminin önemi ne olursa olsun, onun bu yanlış tutumunu en ön plana çıkarır, haberimi öyle yazardım.
Varsın okur, doğru gazeteciliği öğrensin.
Bu yanlış anlayışın gazeteciyi nerelere çağıracağını, kendisine neler teklif edeceğini düşünen var mı?
Gazeteciler(!) habere giderek kendileri haber oldular. Öyle ki; iktidar partisi başkanını, belediye başkanının makam odasındaki toplantı masasında kuzu kuzu dinleyip haberlerini yazdılar.
Burada gazetecilik adına önemli olan; iktidar partisi ilçe başkanının; "belediye başkanının makam odasında basın toplantısı yapmaması gerektiği", makam tecavüzü haberini atlamaları oldu. 
Basın tarihine geçecek, İletişim Fakültelerinde öğrencilere ibretllik bir gazetecilik dersi olarak gösterilecek bir olay bu... Gazeteci kendi kendini atlatır mı? 
Kendi kendini atlatan gazetecileri var bu ülkenin. 
Ya Rabb'im ne günlere kaldık... 
Siyasetçiye bak...  Gazeteciye bak... 
İster gül... İster ağla..

DİĞER YAZILARI BİR DEMOKRASİ ÖĞRETMENİ (Faik Ahmet Barutçu’nun 60. Ölüm Yıldönümü Nedeniyle) 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 T.C. üzerinden oyun oynanıyor! 01-01-1970 03:00 Enflasyon hepimizin eseri... 01-01-1970 03:00 Oslo'da yine mi oyun tezgahlanıyor? 01-01-1970 03:00 Yerel seçim mi, genel seçim mi yapılıyor? 01-01-1970 03:00 Adana'da karikatürlü iki gün... 01-01-1970 03:00 Üstad Yaşar Özen'in ardından... 01-01-1970 03:00 Ucuz etin yahnisi demokrasi!.. 01-01-1970 03:00 Yasa sollamanın bir yolu da takiye... 01-01-1970 03:00 Belediyeler kent insanına ne gözle bakıyor? 01-01-1970 03:00 Eğitimde "Kırmızı Çizgi..." 01-01-1970 03:00 Lodos, Karayel, karışık havalar... 01-01-1970 03:00 Haram olsun!.. 01-01-1970 03:00 Vah ki, vah!... 01-01-1970 03:00 Atatürk'ü anlamak (2) 01-01-1970 03:00 Atatürk'ü anlamak...(1) 01-01-1970 03:00 ABD'nin üç terörist tuzağı.. 01-01-1970 03:00 Oh, güzel başkanlık!.. 01-01-1970 03:00 Emekliye kredi verilecekse... 01-01-1970 03:00 Vekil de bunu düşünmeli... 01-01-1970 03:00 VATAN'a haksızlık yapıldı... 01-01-1970 03:00 "Döne döne umutlara sevilere.... 01-01-1970 03:00 Bilgi, cehalet, siyaset ve demokrasi... 01-01-1970 03:00 Demokrasi ve "düzgün adam..." 01-01-1970 03:00 Yerel seçimler bir demokrasi fırsatıdır 01-01-1970 03:00 Şimdi kılıf zamanı!.. 01-01-1970 03:00 Yine belediyeler üzerine... 01-01-1970 03:00 Tarımı sahiplenme zamanı... 01-01-1970 03:00 Sonbahar göçleri: Güler ve Karakoç... 01-01-1970 03:00 İnsan değişiyor ama... 01-01-1970 03:00 "Devletin memuru" kavramı... 01-01-1970 03:00 Demokrasinin gereği ve yerel seçimler... 01-01-1970 03:00 Nereye böyle? 01-01-1970 03:00 Kaşıkçı kaçırılmış da olabilir 01-01-1970 03:00 Yerel seçimler, genel seçim değildir 01-01-1970 03:00 Yerel yönetimde reklam ve güzel bir örnek... 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 Ne zaman sizi harcasın, ne de siz zamanı... 01-01-1970 03:00 Ekonomide çıkış yolu var ama... 01-01-1970 03:00 Ah mazi sen ne güzeldin... 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 Yarın kadar dün de önemlidir, 01-01-1970 03:00 Mutlaka "günlük" tutunuz... 01-01-1970 03:00 Tarım ekonomisi nerede? Sanayii ne oluyor? 01-01-1970 03:00 Demokrasi, Siyasetçi ve Bağımsız yurttaş... 01-01-1970 03:00 Nereye böyle? 01-01-1970 03:00 Kadınlar ve ekonomi 01-01-1970 03:00 "Arka bahçe"lerden bugüne... 01-01-1970 03:00 İnsan olan herkesin görevi.. 01-01-1970 03:00 Un, su, şeker var ama... 01-01-1970 03:00 Kimi "Hin oğlu hin" insanlar... 01-01-1970 03:00 İletişim cahilliği, kişiler ve kurumlar... 01-01-1970 03:00 Ulus heyecanı ve demokrasi iklimi... 01-01-1970 03:00 Siyasetçi "Kır Şarkısı" söylemeli... 01-01-1970 03:00 Batı'da olsaydı... 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Bakanı Selçuk'a başarılar dileriz 01-01-1970 03:00 Büyük Zafer ve Demokrasi Savaşı... 01-01-1970 03:00 30 Ağustos Zaferi'ni düşünmek... 01-01-1970 03:00 Avrupa Avrupa derken Ortadoğulu olmak... 01-01-1970 03:00 Bu anlayışla daha acılar yaşarız... 01-01-1970 03:00 Batı'nın samimiyetsizliği ve Türkler... 01-01-1970 03:00 Simgelere sığınmanın anlamı... 01-01-1970 03:00 ABD yanlış yolda... 01-01-1970 03:00 BEKLERİM 01-01-1970 03:00 Meral Akşener bırakmamalı... 01-01-1970 03:00 Ekonomi ve Pazarlar vişnesi/kirazı... 01-01-1970 03:00 Bir gazete niçin ölür? 01-01-1970 03:00 Bu haksızlık değil mi? 01-01-1970 03:00 BEŞİKDÜZÜLÜ ÖĞRETMEN BARIŞ ELÇİSİ KADIN SEÇİLDİ 01-01-1970 03:00