https://www.irfangazetesi.com/files/uploads/user/-9a6b04b364.jpg
RIFAT MERTOĞLU

ALEMİMDE SÜRGÜN KELİMELER

18-03-2022 03:05

Şair ve şiir bolluğuna rağmen şiir halen kendi değerini korumayı başarıyor ve iyi şiir ne olursa olsun türünün içinden sıyrılıp yüreklere dokunabiliyor, kendini okutabiliyor. Şiir okumayı seviyorum, bu sevgi çocukluğumdan itibaren bende bir tutku halini almıştır. Nerede imgelerle örülmüş sağlam, dokunaklı dizeler görsem, alır sahiplenirim. İyi şiir sıyrılıp gelir, duygularıma dokunur. Son günlerde okuduğum iyi şiir kitaplarından biri de Roj Yiğit’in Haziran 2021’de Tevn Yayınlarından çıkmış “Kalemimde Sürgün Kelimeler” isimli şiir seçkisidir.  
Kitap, “Hiçbir şey bulamadım / kendi yalnızlığımı hediye ettim.”  Dizeleriyle başlıyor. Bu satırlar bile kitabı okumanın sağlam bir referansıdır. Sayfalar boyunca imgelerle kuşatılmış bir duygu seliyle karşılaşıyor okur.
“ve şair soruyor İbrahim’e / benim yüreğimi put sanıp da kıran kim?” sorularına benzer birçok soruyu da taşıyor satır aralarına şair. Bu sorularla aslında yaşamın kendisini gözlemliyor ve sorguluyor. Hayat her ne kadar karamsar olsa da şair umudu asla bırakmıyor, dört elle sarıyor ona. “ve cemre düşecek / umutlarımıza biliyorum.” Dizelerinde olduğu gibi umudun sıcaklığını hep canlı tutuyor. Cemre; baharın müjdeleyicisi, kara kış günlerinin geleceğinin habercisi, yeni hayatlara yeni hayallere açılan kapıdır.   Şair cemrenin umutlara düşeceğinden emindir; yeni ve güzel, aydınlık ve ışıl ışıl parıldayan umutlara.


“Benim için şiir fısıldar mısın? Dedim, / Senin için şiir demlerim, dedi.” Dizeleri ne güzel betimliyor sevgiyi, dostluğu, tutkuyu…
Yitirdiklerimiz, erkeden bu dünyadan çekip gidenler, bizi dertlerimizle, sevinçlerimizle, hayal ve umutlarımızla bir başına bırakıp yitenlere “keşke”lerle dolu cümleler kurarız…  onlar birer yara olup kalırlar yüreğimizde, zamanı gelince ağrı yaparlar ve kanarlar. Geride kalan şairse, dizeler sıralar, derdini tek başına çeker.
“Elimde bana gönderdiğin mektuplar, / yüreğimde sana gönderemediklerim / keşke diyorum keşke / seni sevecek daha çok zamanlarım olsaydı.” Gidenlerin ardından yazılan ne çok ağıtlarımız vardır.
“Bana en güzel şarkını söyle dedim / susalım öylece sessizliği dinleyelim dedi / anladım ki onun da baharları çalınmış.” Dizelerinde ise, en güzel şarkının sevgiliyle söylenen şarkı olduğunu vurguluyor.
Günün siyasal ve toplumsal olaylarından da uzak değildir şair, Cumartesi Annelerine şu dizeleri yazıyor; “Kaldırımda ayak sesi / Cumartesi oluyorum / ve yine tüm suskunluğumu koruyorum.” Diyarbakır’da vurularak öldürülen Av. Tahir Elçi’yi de unutmamış şair, onu da taşımış şiirlerine. Şiirlerinin birer öyküsü olduğunu da vurguluyor şair, yani her dizesi yaşamdan alıntıdır, yaşadıklarını, gördüklerini yazıyor. “Her şiirin bir öyküsü vardır / ve ben şimdi tüm öyküleri giymiş gibiyim.”
Çocuklara dair dizeler de yer alıyor seçkisinde, “Naftalin kokulu çocuklar / kaçıp gitsek ya bu masaldan / kendi dörtlüğümüze sığınsak / kendi gökkuşağımızdan balonlar”
Roj Yiğit, yaşamın her yönüne, duyguların her çeşidine dokunuyor. “Bir şiir yüreğimde yuva yapıyor / sen içinde kanat çırpıyorsun” sevgiliyi şiire hapsetmek bu olsa gerek. Halepçe’de katledilen insanları da unutmamış şair, “Elma kokusu geliyor burnuma Halepçe’den / yüreğime ateşin oğulları düşüyor / umudumun penceresinden bakıyorum / bir seni özlüyorum bir de seni özlemeyi” Seni ve seni özlemeyi özlemek duygularda yaşanan ne güzel bir imgedir.
Yaşamın içinden devşirdiği şiirlerle kimi zaman lirik, kimi zaman duygusal dizelerle duygulara dokunan bir şair Yiğit. Hümanist, insanları, bitkileri, hayvanları dünyayı ve tüm canlıları seven bu yanını şiirlerine de yansıtan biri.
Van doğumlu olan Roj Yiğit, İstanbul'da yaşıyor. Bir dönem tiyatro eğitmenliği ve sanat yönetmenliği de yapan Yiğit, edebiyat dünyasına “Cemre ve Bahar'' adlı kitabıyla ilk adımını attı. Daha sonra “Sesimi Şiir Yaraladı'' adlı ikinci şiir kitabı yayınlandı. Son şiir kitabı olan “Kalemimde Sürgün Kelimeler”in gelirini SMA hastası olan Havin Ömür Aydar’a bağışladı.

Neler Söylendi?