Masal gibi idi.
Eminim tüm katılanlar ve bize destek veren Dünyaca ünlü sevgili sanatçılarımız Selva Dolun Erdener ve İbrahim Yazıcı da aynı şekilde düşünmekteler.
Adıyaman Nemrut Rotary Klubünün Engelliler ile Zirvede etkinliğinin Klubün 20. yılında 20. si yapıldı.
Gözlerinizi kapatınız ve hayal ediniz, Nemrut Dağının tepesine yerleştirilmiş bir piyano, Rotaryenler, dünyanın farklı bölgelerinden gelmiş gençler, engelsiz engelli dostlarımız ve semaya yükselen nağmeler.
O piyanoyu oraya ancak Nemrut Rotary Klubü çıkarır.
Masal gibi.
Ancak Adıyaman Nemrut Rotary Klubü gönül vermiş bir kere bu işe. O masal olacak, o nağmeler Nemrut dağında engelliler için; çocuk felcine dikkat çekmek için çınlayacak. O piyano o dağa çıkarılacak.
Oldu….Masal gibi idi; sevenlerimizin de katkısı ile….
Ama sadece Adıyaman ve Nemrut yoktu hedefimizde. Farklı zenginliklerimiz ve güzelliklerimizi de tanıtmak için bir de Şanlıurfa günü vardı gelen konuklar için.
29 Eylül 2019; sabah, Şanlıurfa Havalimanından karşılanan ta Amerika Silikon Vadisinden Rotaryenler kah dünyanın dört bir yanından gelen gençler Şanlıurfa’ mızın eski bir konağında kahvaltı edip; Balıklıgöl, Göbeklitepe ve Müze ziyareti yaptılar.
Çekilen o güzelim fotoğraflar dünyanın dört bir tarafına dağıldı. Çocuk felcine son pankartları açıldı. Dünyada çocuk felcini yok edilmesine en büyük katkıyı biz Rotaryenler yaptık. Bunu da ara not olarak yazalım.
Şanlıurfa Valiliğimizin katkıları ve izinleri ile insansız hava araçları gökyüzünden Göbeklitepe’ mizi, Balıklıgölü’ müzü çektiler ki o görüntüler kim bilir dünyanın hangi köşelerinden izlenecek.
Ve akşam dünyanın dört bir yanından ve ülkemizin çeşitli köşelerinden gelen konuklarımıza sıra gecesinde Şanlıurfa yemeklerini ikram ederken bölgemizin müziklerinden nameler sunduk.
Dünya gençleri yanıma gelip benimle dans etmek ve öğrenmek istediklerini söyleyince onlara bizim müziklerimiz ile halay çekmeyi raks etmeyi öğrettim.
Yıllar önce babamın bana almış olduğu kumaştan yerel bir terzimizin diktiği kıyafetimle hatıra fotoğrafları çekildi. Biz bunları bölgemizi tanıtmak için aşkla şevkle yaptık.
Ve gece Adıyaman’ a yolcu ettik onları; hafta sonu ise ben de katıldım dostlarımıza Adıyaman’ da.
Nemrut etkinliğimizin yanı sıra iki gün boyunca Adıyaman şehrini, yemeklerimizi, müziklerimizi tanıtırken engelli dostlarımız ile de kaynaştık. Dans ettik Güneydoğu müzikleri ile çiğköfte yedik halay çektik. ( ben halay çekemedim belim nedeni ile)
Dünya medeniyetinin doğumu bizim topraklarımızda olmuştur. Anadolu, Mezopotamya, Şanlıurfa, Adıyaman, Siverek bu medeniyetlerin en güzel izlerini taşımaktadır. Dostluğun, hoşgörünün yuvasıdır, dil din ırk ayırmadan yaşanılan yerlerdir bu topraklar.
Bize düşen bu toprakların kıymetini bilmek, o güzel hoş görü havasını yeniden daha bilinçli insan haklarının farkında olarak yeniden estirmektir.
Bize düşen kadim topraklarımızı her fırsatta tanıtmak anlatmak ve sahip çıkmaktır.
Irkımız Türk, Kürt, Arap, Zaza olabilir ama bizimdir bu topraklar.
Hepimiz bugün ve daima bu ülkede ortak geçmişimize sahip çıkıp ortak hedefler koyarak yarına yürümeliyiz.
Başka Siverek, başka Adıyaman, başka Nemrut, başka Şanlıurfa, başka Anadolu yok.
Onlar da bize ait; hepimize…
AŞKLA