SİYASETLE İŞİM YOK AMA ÜLKEMİN KASABALARINI VE SİVEREK İLÇEMİ SEVERİM…VE DE KÖYLÜ GİBİ YAŞAMAKTAYIM...
Fotoğrafta görülen resmi site mi yanlış ifade ediyor '' İlçemiz'' derken; yoksa bazılarımız okulda okudukları coğrafya bilgilerini unutmuş olabilir mi?
Yazı içinde sunmuş olduğum resmi veriler ve bilgiler de bu fotoğrafta yer alan ilçe tanımını doğruluyor.
İlçe: Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık. (TDK)
Kasaba: Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde. (TDK)
Şimdi Siverek için dolaylı olarak kasaba denmiş.
1. Kasaba diyerek küçümseyince kasabalara da hakaret etmiş oluyorsunuz. Dikkatinizi çekerim; sanki kasaba ve kasabalı olmak aşağılanası bir olgu imiş gibi. Kaldı ki kırsal özellikleri ile sizi besleyen de kasabadır. Aşağılama amaçlı kullandığınız 'kasaba' tanımına sahip olan yörelerimiz ve halkı ne düşünür bilemem.
Siyasi bir derdim yok amacım Türkçe ve coğrafya deyimleri hakkında sohbet etmek. Düz bir vatandaşım ben. Sadece biraz alınganım; kırılganım. Özellikle baba toprağım söz konusu olunca.
Hani kasaba ve kasabalı olmak kötü bir şeydir demiyorum ama Siverek için aşağılamak amacıyla kullanıldıysa itirazım var. Hem Siverek adına hem de coğrafi konum ve pozisyon olarak kasaba diye nitelendiren ülkemin güzel toprakları ve orada yaşayanlar adına.
2. Bunu dile getiren kişiler Siverek hakkında ne kadar bilgi sahibidir? İlçe ve kasaba ayrımı hakkında ne kadar bilgi sahibidir? Kendileri nerelidir? Kasabanın nesi kötüdür? Bu bakış açısına sahip insanlar köy hakkında ne düşünüyor? Köylülere bakış açısı nedir? Atamızın efendimiz kabul ettiği köylü ve kırsal kökenli insanlar hakkında ne düşünürler? Çünkü ben de Siverekliyim. Ben de kırsal kesimden gelmekteyim. Anadoluluyum ve gurur duyarak söylüyorum köylü gibi yaşarım.
Siverek hakkında kanıta dayalı gerçeklere kısaca bakarsak:
BUGÜNÜ
'Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2013 yılında kamuoyuna açıkladığı Adrese Dayalı Nüfus Sayım Sonuçlarının ardından, yerleşim yerlerinin yeni nüfusları kent girişlerindeki tabelalara yansımaya başladı. Daha önceki sayımlarda, ilçe merkezi girişlerinde sadece şehir merkezine ait nüfus yazılı iken, yeni Büyükşehir Yasasının devreye girmesinin ardından ilçe geneli nüfusu yazıldı. Daha önce ki tabelalarda 112 bin olarak yazılan Siverek nüfusu yeni tabelalarda, 245 bin 385 olarak değiştirildi.''
(http://www.siverek.gov.tr/siverek-nufusu)
Yüzölçümü 4 bin 314 kilometre
(https://www.sanliurfa.bel.tr/icerik/1022/45/siverek)
KISACA TARİHÇESİ
''Osmanlı idarecileri tarafından şehre camiler, hanlar, medreseler, hamamlar ve çarşılar yapılıp kalesi tamir edilmiştir. Siverek 1908 yılında Mutasarraflık yapılarak bugün Şanlıurfa ve Diyarbakır'ın ilçeleri olan Çermik, Hilvan (Karacurun), Viranşehir Siverek'e bağlanmıştır.
Milli mücadelede ve Urfa'nın kurtuluşunda çok büyük kahramanlıklar göstermiş, Cumhuriyetin ilanından sonra bütün bağımsız sancaklar vilayet yapılınca Siverek'te 1923 yılında vilayet olmuştur. Ancak 30 Mayıs 1926 tarihinde Siverek Vilayetlik' ten İlçe yapılmış ve Urfa 'ya bağlanmıştır''.
(https://www.sanliurfa.bel.tr/icerik/1022/45/siverek)
BİZ KARARLIYIZ İL OLACAĞIZ.
Bu konuda da Aymaz Koçali Beyefendinin Büyük gayretleri vardır.
Kuzey Mezopotamya da yer alan Siverek bölgede diğer kentler gibi tarihin birçok uygarlıklarına tanık olmuş birçok imparatorluğun istilasına uğramıştır. Uygarlığın beşiği olan Mezopotamya'nın en önemli yerinde kurulan Siverek'te bu yüzden Arap, İran, Azeri ve Helen izleri görülmektedir.
(http://www.siverek.gov.tr/siverek-egitim-ve-kultur)
Bir ilçe, belde veya kent için emelleriniz, politik kaygılarınız olabilir. Hatta o beldede yaşayan bazı insanları sevmeyebilirsiniz. Ancak ; o yöre için kullanacağınız bir sözcük orada yaşayan, yaşamış, yaşayacak ve uzaklarda da olsa gönlü toprakları için özlemle dolu olan insanları incitir. Ve siz incittiğiniz; aşağılar gibi konuştuğunuz insanlardan politik görüşünüz ne olursa olsun nasıl oy isteyeceksiniz?
Siverek' ten uzaktayım belediye seçimleri için verilecek bir tane bile oyum yok ancak; lakabı Mezopotamya Prensesi olan bir Siverek kadınıyım. Üstelik de ilim bilim insanı ve okuyup yazmaya çalışan bir Siverek kadını. O topraklardan gelen harman parası ile okumuş; duruşunun kökenini o topraklara borçlu bir Siverek kadını. Dünyada ve Türkiye'mde birçok yeri gezdim. Ama gönlümün başka yerindedir Siverek. Bizler bir mozaiğin bölünmez parçalarıyız. Irk, dil, din, siyasi görüş ayrımı olmadan Siverekliyiz. Eminim ki Siverek için kullanılmış olan ''kasaba'' -kasaba tanımı içinde yer alan ülkemin her bir karış toprağından ve orada yaşayanlardan ben özür diliyorum- terimi kullananın bakış açısına göre aşağılama olduğu için tüm Siverekliler' de ayrımsız tepki yaratmıştır.
Siverek Mezopotamya'nın önemli bir parçası ve Türkiye Cumhuriyeti' nin birçok ilinden büyük; tarıma, ekonomiye katkı sağlayan İLÇESİ… O Mezopotamya Prensesi lakabını bana hediye eden canım topraklarım. Ki kadim kültürlere saygı için alınmıştır o lakap.
Yazarlar, bilim insanları, sinema oyuncuları, sanatçılar, şairler ve çok önemli politikacılar yetiştirmiş Siverek'im.
Şimdi asıl aşağılama kime? Benim canım Siverek' e mi yoksa Siverek' ten küçük beldelere mi? Ne dersiniz?
Bugün kırıp döktüğünüz yaşadığı yeri küçümsediğiniz insanlardan yarın nasıl oy isteyeceksiniz?
Ben bilemedim vallahi…
Bildiğim şu; siyasetle işim yok, ama bizleri kırıp dökmeye, üzmeye de gerek yok…
Hele ki benim gibi Siverek aşıklarını
