SİVEREK VE SON GÜNLERİN SANAT KÜLTÜR ATEŞİNE DAİR

Dr. Fahriye Yonca AYAS (MEZOPOTAMYA PRENSESİ)

09-06-2022 00:23

Yıllar önce şu dizeler çıkmıştı Siverek’ li bir kadın şairin elinden:

‘Bir yer var Urfa ile Diyarbakır arasında’

‘Taşı kara toprağı kara’

İlk yazdığım dizede sanki yıllar sonrasının yani bugünün Siverek ilçesi için jeopolitik konumun geleceğini yazmıştı Şair Türkan AYAS. Siverek’ in bugünkü durumu ve Siverek’ li olmak.

Bir Siverek kızı olarak beni siyasetten çok siyasetçilerin ilçeme neler yaptığı ya da yapmadığı ilgilendiriyor. Bir bilim insanı olarak da olaylara siyasi gözlüğümü atıp tarafsız bakmaya çalışıyorum. Bu da tarafsız olmaya çalışan bir yazı olacak.

Siverek yıllar önce annemin dizelerinde yazdığı gibi Urfa ile Diyarbakır arasında olup Siverek Belediyesi   1873 yılında kurulmuştur. Yüzölçümü 4314 km2 nüfusu 250.000 olup Şanlıurfa’ ya 96 Diyarbakır’ a 84 km uzaklıktadır. (1)

İşte bu Şanlıurfa ile Diyarbakır arasında tam ortada oluşu, nüfusu ve yüzölçümü ile Siverek siyaset çarkında kapış kapış edilmektedir. Ve gerçekten Siverek için kalbi atanlar, Siverekli olmayı ırk, dil, din, siyasi görüş olmadan bir özellik kabul edenler bu çekişmelerden illallah demişlerdir.

Nedir çekişme?

Bilindiği gibi Diyarbakır tartışmasız bir şekilde HDP kalesi ve Şanlıurfa ise AKPARTİ kalesi durumundadır.  İşte tam ortadaki Siverek pastanın paylaşılamayan ve mücevher gibi parlayan parçasıdır. Ancak ne yazık ki ben bir Siverekli olarak her iki uçtaki partilerin ve siyasetçilerin ne yazık ki Siverek ve Siverekli’ yi değil de pastadaki payı yemeyi istediğini düşünmekteyim.

HDP ve PKK yanlıları ‘Kürtçe konuşamayan Siverekli değildir’ demek gibi bariz bir ırkçılık yapma cüretinde bulunurken; AKPARTİ ‘ nin bu siyasi önemin ne kadar farkında olduğun bilemiyorum.Bunun yanı sıra HDP milletvekilleri ve siyasileri de bizi sadece oy potansiyeli ve savaş ganimeti olarak görmektedirler. CHP deseniz hiç demeyin. MHP en son Bucak ailesinden bir belediye başkanı adayı ile sınırı zorlamaya çalıştı ama ellerinde patladı. Ve Siverek halkı koltuğu AKPARTİ’ ye teslim etti.

Şimdi ben bunları niçin yazdım. Başımın tacı hemşerilerim bu siyaset paylaşımını ne zaman kendi lehimize çevireceğiz? Ne zaman sen ben demeden Siverek için yollara düşeceğiz.

İşte en son olay:

Siverek için sanat bilim kültür faaliyetleri yapmakta olan bir dernek Siverek Belediyesi tarafından kullanmakta olduğu Gümrük Han kiracılığından uzaklaştırılıyor. Kontrata baktığımızda Siverek Belediyesi yasal olarak böyle bir hakka sahip. Eylem doğrudur yanlıştır demiyorum; yasal durumu yazıyorum. Ancak biz millet olarak duygusalız ya; hele Siverekli olarak daha da ateşliyiz ya: Başladı yazılar ‘’ Yapamaz, nasıl yapabilir, hakkı yok …’’ Yasa ve kontrat yapar diyormuş. O zaman yapar. Ey benim kalemi eline alıp da yazan güzel hemşerilerim bu yangına körükle gitmek niye? Sizler bir Siverekli için hatta Siverek suyundan 40 gün içmiş biri için ‘’YAPAMAZ’’ kelimesinin kullanılamayacağını bilmiyor musunuz? Olayı belki de tatlılıkla çözebilmek hatta kimseler duymadan çözebilmek varken nedir bu kıyamet, bu çığlıklar…

Şimdi sizlere sorular:

Soru bir: Bu yazıları yazanların kaç tanesi Siverek ilişkileri ile olayın nedenini, nasılını öğrenmeye çalıştı?

Soru iki: ‘ YAPAMAZ ‘ kelimesini kullanmadan önce kaç kişi bir hukukçu ile konuştu?

Soru üç: Ne oldu, hangi dengeler niçin nasıl değişti de böyle bir karar aldı Belediye?

Soru dört : Bir derneği savunurken yöneticilerini zor durumda bırakmadan ve haksız duruma düşmeden nasıl bir tepki verilmesi gerektiğini düşündünüz mü?

Soru beş: Tepkilerinizi Siverekli olmak mı; siyasi görüşünüz mü şekillendirdi, yönlendirdi?

Soru altı: Eleştirileriniz yazarken popüler bir konuda adınızı duyurmak dürtüsü gerçekten hiç yok mu idi?

Soru yedi:  Olayı ayyuka çıkarmadan kaç kişi farklı çözüm yolları denedi?

Soru sekiz: Madem bu dernek o kadar önemli kaç kişi yönetime ve başkana ‘OLSUN BİZ DE BAŞKA BİR YERDE KOTARIRIZ’ dedi.

Sanatın ve bilimin yolları taşlarla, alevlerle döşelidir. Ayağınızın acımasına, yanmaya hazır değilseniz o yollara çıkmayınız.

Gelelim Belediyemize ve Kadın duyarlılığına sahip Başkanımıza:

Soru bir: Rahatsız olduğunuz bir konu varsa bunu açıkça dernek yönetimine ilettiniz mi?

Soru iki: Yazarlar toplantısına bile katılımla destek vermiştiniz  sonradan sizi rahatsız eden ne oldu?

Soru üç: Belediyemizin kararında siyasi görüş etkili oldu mu?

Soru dört: Dernek sizi rahatsız edecek siyasi bir taraflılık gösterdi mi? Gösterdiyse lütfen açıklayın bilelim ve eleştirelim. (Ki bazı konularda ben Halil Abiye sorular sorup eleştirilerde bulundum.)

Soru beş: Siverek Belediye Başkanımız farklı bir uyarı veya sorun çözme yolu bulamaz mı idi? Araya kişileri sokarak ya da tatlı dille uyararak beklentilerini iletseydi çözülmez mi idi?

Son sözler ve gerçekler:

Siverek Halkı geçen seçimlerde belediye başkanlığı koltuğunu AKPARTİ’ ye vermiştir. Öncelikle tüm siyasi çizgilerimizden uzak o koltukta oturan kişin Siverek Belediye Başkanı olduğunu unutmayacağız. En açık sözle mühür kimdeyse Süleyman odur.  Ayrıca daha önce de yazdığım gibi ‘YAPAMAZ ‘sözcüğü doğrudan restleşmeye davettir, YANLIŞTIR.

Bize siyasi ve yıpratıcı kimliklerimizden sıyrılıp uzlaşmacı dil yakışır ki bir de ‘sanatçıyız, bilim insanıyız’ diyorsak. Bir çoğumuzun yaşı artık daha sakin babam Hasan Ayas’ ın deyimi ile mutedil olma yaşı. Bu ne ateş ne yangına körükle gitmek?  YARIN BİRBİRİMİZİN YÜZÜNE NASIL BAKACAĞIZ?  Daha şık daha demokratik eylemler yakışır bize.

SEVGİLİ SİVEREK BELEDİYEM SİZE VE KADIN BAŞKANIMIZA DA SANATÇI ATEŞİNİ, DUYARLILIĞINI ANLAMAK YAKIŞIR; HELE Kİ BİR DE SİVEREKLİ İSE.

İllaki bir orta yol bulunur.

Kim sizi niçin kırdı?

Hangi hoşunuza gitmeyen bir olay bu karara neden oldu?

Ya da hangi gelişme üst yönetimlerin canını sıktı?

Bence topluma kapalı olarak bunları bir kez daha görüşelim.

Belediyemizin sözü olsun, gerekirse kontrat iptal edilsin ama iki tarafı da üzmeyecek şekilde bir kullanım formülü bulunsun. En azından ortak etkinlikleriniz olsun.

Sevgili Siverek Belediyem; inanın o etkinlikler Siverek halkında büyük coşku yarattı; heyecan dalgaları sardı hepimizi. Şimdi siz bu dalgayı keserseniz Siverek halkını da kırmış olabilirsiniz. Bu size de ters bir dönüşe neden olabilir.

Ayrıca yazdığım gibi mühür kimdeyse Süleyman odur; ama Süleyman olmak da zordur. Anlayış affetme, büyüklük ve tolerans gerektirir. Bazen görmemek duymamak gerektirir. Tabi ki, sınırlar çok zorlanmadıkça , ülke bekası için tehlike arz olmadıkça.

Sanatçı olan bizlerin bir yanımız deli, diğer yanımız çocuktur. Biz şimdi kendimizi evsiz barksız hissetmekteyiz. Sizin göreviniz bize ev bark, kol kanat olmaktır.

Tamam sözünüz olsun, gerekirse KONTRAT İPTAL olsun ama Siverek Derneğimiz de zor durumda kalmasın; ORTA BİR YOL MUTLAKA VARDIR.

Tüm Siverekli Hemşerilerime Sevgi ve Saygılarımla

DİĞER YAZILARI MASALIM: MEZOPOTAMYA' DAN ANTALYA İSTANBUL UÇLARINA UZANAN 3: AŞK VE TOPRAK TUTKUSU YAKAR 01-01-1970 03:00 SİVEREK’ TE KADIN BELEDİYE BAŞKANI YA DA MUHALEFETE TAVSİYELER 01-01-1970 03:00 DOKTOR HASTA İÇİN VAR AMA NE İÇİN VAR? 01-01-1970 03:00 BİR MASALI YAŞAMAK KENDİ TOPRAKLARIMDA.... 01-01-1970 03:00 SİVEREK İÇİN ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNU: ASBEST VE KANSER 01-01-1970 03:00 TARIM EKONOMİSİ VE BÖLGEMİZ 01-01-1970 03:00 MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ KADINLAR VE SAĞLIK SORUNLARI 01-01-1970 03:00 ESKİ ZAMANIN ÇAY KOKULARI ÜÇGEN PARK MEKÂN; SİVEREK ZAMAN İKEN... 01-01-1970 03:00 AHA DA BURAYA YAZDIM SİVEREK... SEN DE BANA ŞAHİT OL... 01-01-1970 03:00 SİVEREK, KASABA, İLÇE VE COĞRAFYA 01-01-1970 03:00 ÖZLENEN SİVEREK... 01-01-1970 03:00 BİZ KİM İÇİN BİZDEN OLMAYAN; BÖLGEMİZ VE ÖTEKİLEŞTİRMEK ÜZERİNE BİR YAZI 01-01-1970 03:00 HAYATA VE SAVAŞLARA İNAT GÜL YETİŞTİRMEK 01-01-1970 03:00 DÜNYA İLE KENDİN ARASINDA SIKIŞMA SİVEREK! 01-01-1970 03:00 URFA SABAHINDA MAVİ TESPİH UCUNDA 01-01-1970 03:00 OY SİVEREK 01-01-1970 03:00