DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Hüseyin Gökmen
Hüseyin Gökmen
Giriş Tarihi : 30-06-2025 03:13

Nerden geldi bu İRAN İSRAİL SAVAŞI

Merhaba dostlar Ben Hüseyin GÖKMEN. Uzun bir aradan sonra tekrar yazılarıma başlama kararımı aldım.

Her zaman Siverek’in ve bölgenin en en köklü yayın organı olan ve benimde yıllarca emek bağlamında bir nebze de olsa yazılarımla katkı verdiğim İrfan gazetesindeki köşemde yine sizinleyim. Kısaca beni tanımayanlar için kendimi tanıtayım.

1969 Siverek doğumlu olup, Siverek’te yıllarca birçok yenilikte elimden geldiğince öncü olmaya çalışan bir ferdinizim. Yıllarımı öğretmenlik yanı sıra uzun bir süre İrfan gazetemde ki köşemde dilim yettiğince halkıma yüreğimin ve aklımın izin verdiklerini paylaştım. Kısaca bu tanıtımdan sonra ilk konumu son süreçte tüm dünyayı ateşe atan İran İsrail savaşını ele alacağım.

 

1950’lerden İtibaren ABD İran’ı, Fransa İsrail’i Nükleer Güç Yapmaya Çalışıyordu.Diğer taraftan da Rusya Sünni blok olan Irakla aynı yönde bir ilişkiye girdi Son zamanlarda Saddam’ın idamına kadar Rusya Irak ı bu cepheye karşı kullanmaya başladı.

İsrail ve İran’ın nükleer programları benzer dönemlerde başladı. İsrail, Fransa’nın desteğiyle nükleer silah geliştirirken hiçbir uluslararası anlaşmaya taraf olmadı. Irak ise gizliden gizliye bu süreçte çalıştı.

İran ise ABD ile başlattığı nükleer programda devrim sonrası yalnız bırakıldı. İsrail ve İran’ın nükleer reaktör sahibi olma girişimi 1950’li yıllara dayanır ve eş zamanlıdır. İsrail Fransa ortaklığı ile İran ise ABD ortaklığı ile bu güce erişmeyi tercih etmiştir.

İsrail’in nükleer güç olma girişimi: Fransa ve İsrail 1957 yılında imzalanan “Sèvres Protokolleri” kapsamında ortak nükleer tesis kurma anlaşması yaptılar ve 1958’den itibaren Dimona Nükleer Reaktörünü inşa etmeye başladılar.

İsrail Fransa’dan mühendislik, teknoloji transferi ve uranyum temin etti. Aslında plütonyum üretimine yönelik olan bu reaktör “araştırma tesisi” olarak dünyaya tanıtıldı.

1961’de Charles de Gaulle, uranyum tedarikini durdursa da Fransa destek etmeye devam etti; 1963’te reaktör aktif hale geldi. Bilgisi dışında devam eden bu çalışmadan haberdar olan ABD bu nükleer işbirliğine tepki gösterdi.

Dönemin ABD başkanı John F. Kennedy (1961–1963), İsrail’in nükleer silah edinmesine kesinlikle karşıydı. 1963’te Başbakan David Ben-Gurion’a mektuplar yollayarak: Dimona’nın denetime açılmasını, IAEA denetçilerinin sahaya alınmasını talep etti.

Dönemin ABD başkanı John F. Kennedy (1961–1963), İsrail’in nükleer silah edinmesine kesinlikle karşıydı. 1963’te Başbakan David Ben-Gurion’a mektuplar yollayarak: Dimona’nın denetime açılmasını, IAEA denetçilerinin sahaya alınmasını talep etti.

Bu baskılar sonucunda Ben-Gurion istifa etti (Haziran 1963), yerine gelen Levi Eshkol, denetim taleplerini oyalamaya aldı.

Ne var ki, Kasım 1963’te Kennedy bir suikasta uğrayarak öldürüldü, İsrail’in nükleer silah edinmesini engellemeye çalıştığı için Mossad tarafından

Bu baskılar sonucunda Ben-Gurion istifa etti (Haziran 1963), yerine gelen Levi Eshkol, denetim taleplerini oyalamaya aldı.

Ne var ki, Kasım 1963’te Kennedy bir suikasta uğrayarak öldürüldü, İsrail’in nükleer silah edinmesini engellemeye çalıştığı için Mossad tarafından

hedef alındığı iddia edildi. Yerine başkan olan Lyndon B. Johnson, Kennedy’nin tersine İsrail yanlısıydı.

1969’da Nixon-Meir Gizli Mutabakatı ile; İsrail’in nükleer silah sahibi olması resmen tanınmadan kabul edildi.

Bu mutabakat gereği; İsrail nükleer silahlarını açıklamayacak veya test etmeyecek, ABD de bu konuda İsrail'e baskı yapmayacaktır.

“Nükleer belirsizlik doktrini” (nuclear opacity) denilen bu anlaşma hâlâ geçerliliğini korumaktadır.

ABD himayesi altındaki İsrail, NPT'yi (Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması) hiçbir zaman imzalamadı, nükleer tesislerini uluslararası denetime açmadı. “Resmi inkâr Politikası”nı sürdürmeye devam ediyor.

Nükleer silah geliştirdiğini resmen kabul etmeyen İsrail’in 90’dan fazla atom bombasına ve 750–1.110 kg plütonyum stokuna sahip olduğu tahmin ediliyor.

İsrail nükleer silah kullanmasını “Samson Seçeneği” (Samson Option) olarak adlandırılan bir doktrine bağlamıştır.

Tevrat, Hakimler, 16:30 bölümünden esinlenen doktrin, ülkenin “yok olma eşiğine gelmesi durumunda tüm bölgeyi beraberinde yok etme Tehdidi”ni içermektedir.

İran nükleer güç olma geçmişi: 1957 yılında İran (Şah Muhammed Rıza Pehlevi yönetiminde),

ABD ile ilk nükleer iş birliği anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşma, Eisenhower’ın "Atoms for Peace" (Barış İçin Atom) programının bir parçasıydı.

Sovyet etkisine karşı İran’ı Batı kampında tutmak için nükleer teknoloji transferi sağlamayı amaçlıyordu.

ABD, 1967 yılında İran’a 5 megavatlık bir araştırma reaktörü (Tehran Research Reactor) kurdu. Barışçıl amaçlı olduğu söylenen reaktör için (nükleer silah yapımına elverişli kalitede) %93 yüksek zenginlikte uranyum (HEU) da sağladı.

Tahran Üniversitesi kampusuna kurulan reaktör 1967’de faaliyete geçti.

1970, İran NPT’ ye(Nükleer Silah Yayılması Önleme Antlaşması) taraf oldu

1974, 20 yıl içinde 23 nükleer enerji santrali kurulması hedeflendi ve ABD, İran’a plütonyum üretimi yapacak reaktörler sağlamayı kabul etti

Ancak, 1979’daki İran İslam Devrimi ile Şah rejimi devrildi ve ABD ile tüm diplomatik ve teknolojik ilişkiler kesildi. ABD, İran’ın nükleer programına teknik desteği, yedek parça ve yakıt teslimatlarını durdurdu. Daha sonra Rusya ya yanaşan Irak tehdidi bitince İran küresel bir tehdit olarak görüldü.Bu arada sürekli görülmek istenmeyen İsrail ise nükleer çalışmalarını dünyanın gözünden saklayarak sürdürdü.Şi a Mola rejimiyle çalışmalarına son veren batı Sünni blok olarak Arap coğrafyasına yöneldi ve oradan para devşireceğini görünce Şia bloğunu nükleer gücünü çok iyi bildikleri için (Kendilerinin destekleriyle geliştirilen programı bildiklerinden) o programı yok etmeye çalıştılar.Bu süreçte aynı programı uygulayan İsrail’e destek vererek bu savaşı başlattılar.Son ABD Bombardımanında programın anatomisi ve projesi ellerinde olduğu için kolayca imha ettiler.Tabi ki Şu an bu coğrafyada İsrail tek başına Nükleer güç olarak kalır sa..

Kaynak olarak çeşitli yayın organlarından alıntı yapılmıştır.

NELER SÖYLENDİ?
@
Hüseyin Gökmen

Hüseyin Gökmen

DİĞER YAZILARI
NAMAZ VAKİTLERİ
ÇOK OKUNANLAR
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1ANTALYASPOR00
  • 2BEŞİKTAŞ00
  • 3CORENDON ALANYASPOR00
  • 4ÇAYKUR RİZESPOR00
  • 5FATİH KARAGÜMRÜK00
  • 6FENERBAHÇE00
  • 7GALATASARAY00
  • 8GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ00
  • 9GENÇLERBİRLİĞİ00
  • 10GÖZTEPE00
  • 11İKAS EYÜPSPOR00
  • 12KASIMPAŞA00
  • 13KAYSERİSPOR FUTBOL00
  • 14KOCAELİSPOR00
  • 15KONYASPOR00
  • 16RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ00
  • 17SAMSUNSPOR00
  • 18TRABZONSPOR00
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-GAZETE
İrfan
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA