Model, insan haklarının temel oluşturduğu demokrasi olmalıdır.
Demokrasi, bir kısım insanların dayatmak istedikleri günah yasak ve ayıp kavramlarına, başka insanların sınırlarına müdahale edilmedikçe sınırlama koymaz. Çağdaş demokrasi olmadıkça özgürlük de olmaz. Bütün bir coğrafya ayıp günah yasak kavramlarını birbirine dayatmaya çalışırken diğer yandan da özgürlük söylemini geliştirmeye çalışarak çelişkiye düşüyor ve kendini kandırıyor. Bu güne kadar bu söylemler aşiret, cemaat ve ırkçı kümelenmelerin sermayesi ve varlık nedeni olmuştur. Dolayısıyla Libya’dan Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyada batılı anlamda insan haklarına dayalı bir demokrasinin gelmesinden asla söz edilmez. Amerika ve bazı batılı ülkeler bunu bildiğinden bölge insanını zararlı haşerat gibi görüyor, onların beyinleriyle oynamaktan vaz geçmiyor. Bu coğrafyada yaşayan toplulukların bir araya gelme şansı bu nedenle olamıyor, çünkü demokrasiye değil başka unsurların varlığına ölümüne bağlılıklarını sonuna kadar savunmaktan asla vazgeçmiyorlar. Emperyalist ülkelerin arayıp da bulamadıkları yapılardır, bu tür yapılarla oynamak çok kolaydır, barbarlar birbirini kırsınlar zayıflasınlar, sonrası tabi ki sömürü...