ANADİLDE EĞİTİM

Arzu KILIÇ

14-04-2018 01:14

Dil, insanların tüm duygu ve düşüncelerini anlatmak, kendini karşı tarafa ifade edebilmek için kullandıkları yazılı ve sözlü araçtır aynı zamanda canlı kabul edilmiştir. Kısacası dil en basit haliyle bildirim aracıdır diyebiliriz. Bir milletin kullandığı dil kendine özgüdür dünyalarını, düşüncelerini, ideolojisini ve vizyonun belirler.Uzmanlar dilin nasıl geliştiğini ve günümüze kadar nasıl geldiğini tam olarak çözebilmiş değiller.Dilin doğuşunda kelimelerin ilk oluşumunda, doğada kendiliğinden oluşan sesleri taklit etmenin önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir.Günümüzde hala ses taklidinden doğup gelen kelimeler mevcuttur.
Dili aynı zamanda toplumsal yönüyle de birbirinden ayırmamız gerekir.Dil bireysel olarak kişinin kültür, yetiştikleri bölge, yaptıkları meslek, psikolojik ve çevresel faktörlerden dolayı dilin kullanım şekli farklılık gösterebilir.Aynı evde büyüyen ve yaşayan iki kardeş dili aynı şekilde kullanmayabilir.Anadil öğrenme ailede başlar özellikle anne bu konuda önemli görev taşır.Aile faktöründen sonra yakın çevre devreye girer önem teşkil eder.Çocuk dünyaya gözlerini açtığında herkesten önce annesinin sesini duyar, şive ve lehçeyi örnek alır bilinç altına yerleşir.
Dil bireyin dünyaya gelmesiyle elde ettiği bir haktır.Bireyin ailede öğrenmeye başladığı ilk dil anadildir.Sonradan çeşitli nedenlerden öğrenilen dil ikinci dil kapsamına girmektedir.Birey anadilini ne kadar sağlam ve doğru alırsa  kimlik gelişimi ve sosyo-kültürel gelişimi açısından doğru şekillenir, yaşamında kendini doğru ifade edebilmesi kolaylaşır. Dil kullanıldıkça gelişir, kullanılmadığı zaman da yok olmaya mahkumdur.İnsan konuştuğu dilde düşünür, düşündüğünü yapar ve düşüncelerini karşı tarafa aktarabilir.
Çocuk Hakları sözleşmesinde çocuğun  ailesinin kültürüne , kimliğine, dil ve değerlerine göre yaşaması gerektiği ortamında bu şekilde hazırlanması gerektiği belirtilmiştir. Yine İnsan  Hakları Evrensel Bildirgesi'nde özellikle anadile vurgu yapılmıştır.Dünya genelinde yaşayan toplumlara bakarsak bir çok kimlikte insanlar karşımıza çıkacaktır.Ülkeler göç altıkça anadil karmaşası ve kültür çatışmaları kaçınılmaz olmuştur.Kendi içlerinde yaşayan azınlıkla anadili konuşma konusunda baskı uygulanmasa, kendi kültürlerini öğrenme fırsatı tanınsaydı yüzyıllardır hiçbir sorun yaşanmayacaktı.Dünyada eğitim konusunda en başarılı olan ülkeler çoklu dille eğitim-öğretim vermektedir.Bu çalışmayla azınlıklara fırsat tanımanın yanı sıra kendi vatandaşının da doğru kanaldan dil öğrenmesi kolaylaşmıştır.Ülkemizde bu çalışmalar yeterli seviye ye ulaşmamıştır.Hala toplum içerisinde ayrıştırmalar, çatışmalar, kavgalar süre gelmiş hatta ölümle sonuçlanan olaylar yaşanmıştır.İnsanlar empati kurmadığı için karşı tarafı anlamakta güçlük çekmiştir, farklı dille konuşulması sanki ülkeyi bölmenin başlangıç noktası görülmüştür.Bu süreci siyasilerde avantaja çevirip kendilerine seçim malzemesi yapmışlardır.Oysa ki  insanı etik değerler bakarsak  anadilde eğitim, ikinci üçüncü beşinci dil öğrenimi insanı bir değer ve haktır, kimse buna engel koymamalı.Sonuçta doğarken ailemi, dinimizi, dilimizi seçmiyoruz seçmeden doğuyoruz.İnsanların kendi anadilleriyle birlikte ve kendi kültürleriyle yaşaması ülkeyi daha yaşanabilir hale getirir.İdeolojik bir baskı olmadığı için insanlar daha mutlu yaşarlar, mutlulukta başarı, kardeşlik, dostluk getirir.
Ülkemiz bu konuda bir çok ülkeye göre daha fazla sıkıntı yaşamaktadır, zaman zaman sınırlamalar getirilmiş, zaman zaman sorun görmezden gelinmiştir.Bu olumsuz süreçten en çok çocuklar kadınlar zarar görmüştür.Okula başlayan anadilde eğitim almayan, dilini kullanamayan   çocuklar kimlik oluşumunda,  kültürel gelişiminde ciddi sıkıntılar yaşamakta bilinç altına yerleşerek  psikolojilerinde kalıcı izler bırakmaktadır. 
Çocuklar okula başladıklarında okuma-yazmaya geçerken sorun yaşadığı için kendini ezik hissedip başarısızlığa şartlanmasına bu doğrultuda da akedemik başarılarının düşmesine sebep olmaktadır.Bu noktada öğretmene çok büyük duyarlılık ve görev düşmektedir.Bu tip bölgelerde öğretmenlik yapanların durumu da ayrı bir mevzu… Öğretmen aile ve öğrenciyle sağlıklı iletişim kuramadığı için her geçen gün sıkıntılar artacak ve sancılı süreç katlanarak devam edecektir bu durum da çocukların başarılarını etkileyecektir.Milli Eğitim Bakanlığının anadilin sorun olarak yaşandığı bölgelere özel öğretmenler yetiştirip göndermesi gerekmektedir.
Yüzyıllardır yaşanan bu sıkıntılara tek çözüm yolu insanların anadili, dini, dili vs. olduğu gibi kabul ederek, siyasete alet etmeden insanların haklarına saygı duyarak insanı insan yapan değerler olduğu gerçeğiyle kabul edilmeli ve bu doğrultuda çözümler aranmalı bulunmalı ve hayata geçirilmelidir.Dünyada hiçbir ülke  anadiliyle konuştular diye bölünmedi, tam tersi insanlar daha huzurlu mutlu ve adalet içerisinde başarılı bir şekilde yaşadılar.Fillandiya ve Japonya eğitim sistemini incelediğimiz zaman uygulamalı bir şekilde kanıtlandığını görmüş oluyoruz.Eğitimde çok başarılı bulunan ülkelerde anadiller seçmeli ders olarak verilmiştir.Ülkemizde Alman, Fransız, İngiliz vb. okullar varken ve ülkemizin çocuklarına eğitim-öğretim verirken tüm anadillerde çalışma yapılmaması derin bir mevzu… 
Yüzyıllardır ülkemizde farklı milleten, farklı dinden-dilsen insanlar yaşamıştır.Aslında bu noktada kültür zenginliği oluşmaktadır.İnsanların kendi kültürlerini yaşayarak ve anadilleriyle konuşarak yaşamaları kimseye zarar vermeyecektir.Ülkenin gelişimindeki en önemli faktör eğitimdir ve eğitimin temelinde dil yatmaktadır.
Sadece ülkemizde değil tüm dünyada yaşayan insanların demokratik bir ortamda, eşit haklara sahip, anadilini kullanabilen barış huzur içerisinde yaşamalarını diliyorum.Yetkililerin bu konularda alt yapı çalışmalarına daha fazla önem vermesini ve icraata dönüşmesini gönülden diliyorum.

DİĞER YAZILARI SİYASETTE KADININ YERİ 01-01-1970 03:00 BİLGİ VE İNSAN 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNME BECERİLERİ 01-01-1970 03:00 Siz dile getirin… Biz çözüm yolları araştırıp bulalım size sunalım… 01-01-1970 03:00 ARZU İLE GÜNDEM 01-01-1970 03:00 ARZU İLE GÜNDEM 01-01-1970 03:00 AVM HATUNLARI 01-01-1970 03:00 BENDE NEFRET EDİYORUM TOPLU MESAJLARDANNNN! 01-01-1970 03:00 EĞİTİM VE SORUMLULUKLARIMIZ 01-01-1970 03:00 TOPLUM VE EĞİTİM 01-01-1970 03:00 İNTERNET KULLANIMI VE ÇOCUKLARIMIZ 01-01-1970 03:00 TÜKÜRÜĞÜNÜZDE BOĞULUN 01-01-1970 03:00 EZİLEN ERKEKLER-ERKEK HAKLARI-ERKEK HAKLARI NEREDE-ERKEK HAKLARI VARMI? 01-01-1970 03:00 ÇARPIK İLİŞKİLER ÖLÜME SÜRÜKLER… 01-01-1970 03:00 EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ 01-01-1970 03:00 BİR ANNENİN GÖZÜYLE EĞİTİMİMİZ 01-01-1970 03:00 SİVEREK EĞİTİMİNE BAKIŞ 2. 01-01-1970 03:00 EĞİTİME GENEL BAKIŞ ÖZELDE SİVEREK’TE ÖZEL OKULLAR 01-01-1970 03:00 Erken yaşta evlilikler 01-01-1970 03:00