Yıllardır Siverek kentinin; tarihi ve doğal güzelliklerini insanlarımızın hizmetine sunmak amacıyla ciddi bir çalışma yapılmadı.
Verilen onlarca söze rağmen, insanlarımız bir hafta sonlarını değerlendirecekleri mesire alanlarından, doğal güzelliklerinde mahrum bırakılmışlar.
Son yıllarda Halfeti ilçesinin tanıtımına gösterilen ilgi ve alaka maalesef Siverek ilçesine gösterilemedi, her alanda üvey evlat muamelesi bu bağlamda da yapıldı, yapılmaya devam ediliyor.
Yetkililerden beklenen desteği, ilgiyi görmeyen yatırımcılarda bölgeye yatırım yapmaktan kaçındıklarını düşünüyorum.
Siverek kentinin doğal güzellikleri hakkında çok şey yazılabilinir, ancak kafanızı fazla yormadan, sadece Karacadağ kayak merkezi, daha doğrusu Karacadağ da insanlarımız için yapılabilecekler hakkında kendi görüşlerimi belirtip, Takoran vadisi ve genel anlamıyla Fırat havzamızda yapılabilecekleri başka bir yazıya konu edelim.
Önceki gün Gazeteci arkadaşlarımla Kayak merkezine gittik. Merkez cıvıl cıvıldı, araçlar park edecek yer bulamıyordu. Evinde dolmasını, içli köftesini yapanların yanı sıra kayak merkezinin dört bir yanında mangallardan çıkan dumanla birlikte burnumuza gelen et kokusu. Soğuk havaya rağmen İnsanların, yüzündeki mutluluk, çocukların insan içini ısıtan gülüşleri yüreğimizde yaralanmış olan yaşam sevincini tedavi ediyordu.
Kayak merkezinin kafeteryasından piste doğru yayılan Kürtçe, Türkçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylar…
Bu mutlu yaşam tablosunun karşısında neden insanlarımız hak ettikleri yaşamı yaşayamıyorlar? Sorusu akla takılıyordu.
On yıldan daha uzun bir zamandan beridir kayak merkezi faaliyete geçmiş. Bu güne kadar ne Şanlıurfa valiliği nede Belediyelerimiz ciddi bir yatırım yapamadılar.
Kayak merkezine gelen insanlarla on yıldır konuşuyorum. Hepsi söz birliği etmişçesine” konaklama tesisi olmadığı için günü birlik gelip gidiyoruz” Kayak merkezine gelen insanlar ancak iki saat kayak yapabiliyorlar. Akşam olmadan yollar buz tutmadan dönmek zorunda kalıyorlar.
Mardin, Batman gibi uzak illerden ise gelen kayakçı sayısı çok az. Zaman yetmiyor. Kayak merkezinde konaklama tesisi yapılsa sanırım insanlarımızın büyük bir bölümü kış tatillerini burada değerlendirebilirler.
Bölge ağaçsız. Merkezin en üst tepesinde karlar içinde kalmış üç beş ağaçtan başka ağaç yok. Karacadağ tıpkı saçları dökülmüş yaşlı bir adama, benziyor.
Bölgede valiliğimiz ve Büyükşehir belediyemiz konaklama tesisinin yanı sıra, mevcut pistin yanında bulunan alanda daha geniş ve uzun bir kayak pisti yapabilirler. Bölge ağaçlandırıldığında ise yaz aylarında kıl çadır turizmi geliştirilebilir, insanlarımıza temiz bir havada üç beş gün tatil imkânı sunulabilir. Birçok yatırımcı bölgede kar mevsiminin az olmasından dolayı yatırım yapmaya yanaşmıyor. Bu iş Büyükşehir Belediyesine düşüyor zira insanların günün stresini atma ve bölgede yaşanan stresli yaşamı bir nebze insanlarımızı uzaklaştırıp gülümsemelerini sağlamak bence yol, su ve kanal kadar hatta onlardan daha anlamlı bir hizmet olacak.
On yıldır bölgeye tesis yapılacağı söyleniyor. Kültür ve Turizm bakanlığı yılda birkaç günde olsa insanlarımızın stres atacakları bir ortamın oluşması için bölgede çalışma yapmasının insanlarımızın psikolojileri açısından da yararlı olacak.
Karacadağ kayak pistinin hemen yanında kadınlı erkekli insanların cılız bir müziğin eşliğinde coşkuyla halaya durmalarının parasal hesabı yapılmaz. Yatırımcıların yapamadığını yetkililerin yapması gerekiyor.
Zaman yitirmeden insanlarımızın gülümsemesi için zemin hazırlanmalı, Siverek’in tarihi ve doğal güzelliklerinde halay çekmenin keyfini tüm insanlarımıza yaşatmalıyız.
Zira unutulmamalıdır ki en büyük hizmet insanın gülümseyebilmesini sağlamaktır.