Yazacağım yazının içeriğinde sağlık sistemimizin çarklı dişlerinin bir bir kırıldığını bizzat yaşayan tanığıyım.
Geçtiğimiz günlerde göğüs sıkışması rahatsızlığımla ilgili Siverek Devlet Hastanesi’ne gittim. Kayıt işlemlerinin ardından sarı alanda muayene oldum, eskiden kalp krizi geçirdiğimi belirterek şikâyetimi anlattım.
Çekilen kalp grafisinde bir şey bulunmadı. Kan tahlilinin ardından kalp kriz geçirdiğim anlaşılınca genç doktor telaşlanmaya başladı. Kendisine sakin olmasını dördüncü kalp krizi geçirdiğimi anlatınca beni hemen kırmızı alana aldılar. Kırmızı alanın ölümle yaşam arasında Azrail’le buluşma noktası olduğunu anlatmama gerek yok.
Doktorlar gereken özeni dikkati gösterip damar yolumu açtılar, ilgi ve alakaları tamdı. Doktorum hemen sevk için ambulans talebinde bulundu.
Ambulansı beklerken dakikalar geçiyor, bazen gözlerim kararıyor, doktor her üç dakikada bir gelip durumuma bakıyor. Diğer hastalar kuyrukta doktor telaş içinde bana yöneldikçe homurdanma sesleri artıyordu.
Ambulans gecikiyor, yaklaşık yarım saat geçmiş aradan. Doktoruma soruyorum neden böyle? Doktor, bana sağlık bakanlığının sistemi böyle henüz seni kabul eden bir hastane çıkmadı bekliyoruz dedi. Biraz daha zaman geçiyor, göğüs ağrılarım artıyordu. Doktor tekrar geldi. Biz ambulansı bekliyoruz gözlerim zaman zaman kararıyor. Gülerek doktora döndüm; değerli doktorum size lafım yok 35 dakikadır ambulans bekliyorum. Benim size önerim madem Sağlık Bakanlığının böyle bir uygulaması varsa ambulans çağırırken bir de cenaze aracını da bulundurun, malum kap krizi hiç belli olmaz dedim.
Doktor mahcup bir şekilde tekrar yanımdan ayrılıyor. Düşünün dördüncü kez kalp krizi geçiren biri 35 dakika ambulans bekliyor. Benim bildiğim kalp krizi sırasında saniyelerin önemi var.
Zor bir kalp krizinin ardından bu yazıyı kaleme aldım. Bu memlekete eksiklikler hizmet işkenceleri her gün biraz daha artıyor.
Konu sağlıktan açılmışken Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinin yapımını tekrar gündeme getirmekte fayda var.
MİLLETVEKİLİ ABDURRAHİM DUSAK’IN SİVEREK’E MİNNET BORCU VAR!
Prof. Dr. Abdürrahim Dusak, bilindiği gibi Siverek kentinin kendisine verdiği oy çoğunluğundan dolayı bir siyasetçi, bir hoca olarak Siverek kentine her zaman minnet duymalı. Bu benim şahsi görüşüm, Sayın vekilimizin bugüne kadar Siverek için ciddi boyutta bir hizmeti olmadığı gibi bu kentin sorunlarının çözümü için elini taşın altına koyduğunu duymadım. Duyan bilen varsa sayın vekilin yaptığı hizmetleri bana anlatsın hakkını verip ben minnet ve teşekkürlerimi sunayım. Sayın vekil sosyal medyada birçok hizmetin haberini veriyor. Son olarak aylar önce yine hesabından Siverek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinin halesini yapıldığını söyledi, çok sevindim.
Çünkü Türkiye’de doğurganlık oranının en yüksek olduğu bölgede yaşıyoruz. Çocuk nüfusumuz yoğun. Bu hastanenin yapılması için defalarca yazı yazdım. Eski devlet hastanesini dönüştürün diye çok dil döktüm. Olmadı.
Şu ana kadar ihalesi yapıldı denilen yere kazma çakılmadı. İhalesi yapıldı denilen öğrenci yurdundan ne haber? Haberi olan beni arasın. AK Partili bir belediyenin depremden dolayı binasız kalması acaba sayın vekili rahatsız etmiyor mu? Yeri olan belediyenin arazisine halen kazma çakılmadı.
Sayın Dusak, hizmet diye sosyal medyada reklamını yaptığı hizmetlerin hayata geçip geçmediği bir muamma.
Sayın milletvekili herhalde bir daha siyaset yapmak istemiyor. İstese bence Sivereklinin kendisine verdiği oyların hakkını verir.
Değerli Siverekliler lütfen kentimizin sorunlarının çözümü için elimizden geleni yapalım. İlgili MERCİLERE, özelikle CİMERE bildirelim. Kentimize bulunan tüm STK temsilcileri, kent konseyi sorunlar hakkında duyarlılığını arttırmalı.
Bu memleket bizim, bana ne demeyelim, birimiz hepimiz için yapacağı bir şey var. Nerede kalmıştık diyerek ölü toprağını üstümüzden atalım.
Başka bir yazıda başka bir Siverek sorunun dile getirmek adına hepinize saygılar sunuyorum.