Gidip gelmemek, gelip görmemek ve kader çizgisine mahkûm etmek kavuşmaları uçurum kıyılarına taşıyıp duyguları sevdaları uçurumlardan aşağı atmak.
Gitmek bazen bir matemin habercisi göz pınarlarında akan yaşların yalnızlıklar nehrine akmasıdır, gitmek bazen yalnızlığın fotoğrafıdır Siverek sokaklarında yansır bir ikindi vakti ölüm selasının acısıyla.
Gitmek bazen kalabalıklar içinde yalnızlığın kendisidir, gitmek yüreklerin parçalanıp çığlık çığlığa yok olmasıdır.
Gitmek fiziki bir kaçıştır, yer değiştirip acılardan, ihanetlerden kaçmaktır. Kaçmaktır gitmek, istemediği insanlardan sokaklardan uzaklaşıp, yaşanan acıları unutmak için bir kaçıştır.
Oysa kişi nereye giderse gitsin yüreğinde yeşerttiği sevdaları, aşkları sevinçleri ve hüzünleri hep kendisiyle götürür gittiği yere, nere ye giderse gitsin taşıdığı yürek durmadıkça hep gidecek ve aldanacak kaçtığı sürece, bir zaman sonra kaçış uykusundan uyanacak, uyanır uyanmaz başlayacak yürek sancısı sıkacak yumruklarını, dökecek gözyaşlarını ve başka bir yere gidecek. Unutmak için değil gidişler, aldanmamaktır.
Oysa gitmek bir kaçıştır, kimselerden değil, çözemediğin sevda sırlarından kaçıştır.
Ve sen Esmerçayırlı güzel kız, benden kaçıp giderken aslında kendinden kaçıyordun.
Bazen git demek kal demektir; bazen de kal demek git demektir... Gerçek olan seven gitmez, gidemez... Havası, suyudur dahası bağımlılıktır, eli mahkûmdur yaşamak için... Seven gitmez!
Çekip gidersin hesapsız, farkında olmadan düşlerini bırakırsın geride, ne yapsan yap düşlerini toplayamazsın düş kurduğun yerlerden.
Bazen gitmek cana kıymaktır, giderken ardından yaralı bir yürek bırakmışsan, gözyaşı döktürmüşse nereye gidersen git vebalı boynundadır yüreği yanığın
Bir sen değilsin bocalayan, bir sen değilsin gitmekle kalmak arasında matematiksel ince hesaplar yapan sevmek kalmaktır sevmek acılara tutunup birlikte mutluluğun resmini yapmaktır, mavisi gökyüzünde bulutları aşağı çekip sevdasına yorgan yapmaktır.
İllaki gitmek ise muradın ve yoksa içinde bir gram sevgi ve mangal gibi yürek, var git gittiğin yere Siverekli kız, yüreğim yansa gözlerim buğulansa da ardından el sallamayacağım.
Avunmaksa bende şair Can Yücel'in mısralarıyla avunurum
''Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasına
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam ayni şey...
Herseyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Herseyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani Herseyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz iste.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
is, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma durgusu...
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kus olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
isi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
iki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağım köpeğim olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.
Basit ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zama, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar asık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun... İstemek de güzel.''
CAN YÜCEL