Yazının başlığı sizlere şaka gibi gelebilir. Oysa yaşanmış bir olaydan alınmış bir başlıktır.
Yazımda asıl ve dikkat çekmek istediğimiz konu, bizim için hayati önem taşıyan canımızı, malımızı kurtaracak insanları ve kurumları nasıl boşa yere oyalayıp insan yaşamını nasıl tehlikeye attığını vurgulayıp, insanlarımız arasında bu konuda duyarlılık oluşturmayı amaçlıyorum.
Yer Siverek itfaiye amirliği gecenin bir yarısı yangın imdat hattı 110'un telefonu çalmaya başlıyor. Karşıdaki vatandaş, bu işi yapana ne kadar vatandaş denilir bilmiyorum karar sizin; Aynı kişi defalarca arayıp görevli arkadaşlara küfür ediyor" Bu türden olaylar elbet insani ve ahlaki yapıdan uzaktır. İnsanlıktan uzak bu davranış sadece o görevliye hakaret değil aynı zamanda boş yere yaşamsal önemi olan bir hattında gereksiz meşgul edilmesidir. Allah göstermesin o esnada bir yangın ya da büyük bir trafik kazası olabilir insanlar zamanında itfaiyeye ulaşamadığı için can ve mal kaybına uğrayabilirler bunun nedeni kendisine insanım deyip insanlıktan nasibini almamış o mahlûkattan başka kimse değildir.
Burada bir hatırlatmada bulunmak istiyorum; boş yere meşgul edilen, yanlış ihbar sonucu görevlileri yanlış yere sevk edilenlerin telefonları kayıt altına alınıp haklarında yasal işlem yapılıyor.
Yaşamımız ve sağlığımızın en önemli kurumlardan biri acil 112 sağlık servisidir. Bu serviste görev yapan arkadaşların büyük bir kesimi bir hayat kurtarmak için canla başla çalışıp bir vakaya giderken, bazen yaralanıyorlar, maalesef bazen de yaşamını yitiriyorlar. Çoğu adli vakalarda gazeteci olarak onlarla karşılaşıp bu fedakârlıklarını yerinde görüyoruz. Geçen gün meydana gelen bir trafik kazasında 12 yaşlarındaki bir çocuğu hayata döndürmek için canla başla çalışan bu sağlık melekleri hastasını kayıp ettiğinde sanki bir yakının kayıp etmişçesine gözyaşlarına tanıklık ettiğimde gözlerimin önüne onlara yapılan hakaretler ve saldırılar geldi. Bu sağlık emekçilerinin hakları elbette bir teşekkürken bazen de hak etmedikleri muamelelerle karşılaşıyorlar.
Son dönemlerde basına yansıyan acil 112 hattına gelen komik olayların bazıları" 112'yi boş yere meşgul eden ve çağrıların büyük bölümünü oluşturan suiistimal aramalarının yüzde 59'unu sessiz telefonlar yani boş çağrılar oluşturuyor. Verilere göre, kadınlar çay toplantılarında çocuklarını oyalamak için, cep telefonu satıcıları telefonun çalışıp çalışmadığını kanıtlamak için ya da öğrenciler eğlenmek için 112'yi arıyor. Arkadaşlık kurmak isteyen kadın ve erkeklerin yaptığı aramalar ile cinsel taciz ve küfür içerikli aramalar da 112'ye gelen "acil olmayan" çağrılar içinde yerini alıyor. Suiistimal aramalarında ilginç istekler de öne çıkıyor. İşte 112'yi meşgul eden suiistimal aramaları:
"-Büyükşehir Belediyesi'nin numarasını verir misiniz? (Bilinmeyen numaralar servisi zannedilerek yapılan aramalar)
Bölgesindeki elektrik arızası ne zaman giderilecek acaba?
-Atatürk Mahallesinden arıyorum. Sular hala gelmedi. Ne zaman gelecek?
-Telefon arıza mı acaba?
-Televizyonum arızalandı. Bu konuda beni yönlendirir misiniz?
-Ali Nazik Kebabı'nın tarifini alabilir miyim lütfen?
-Şu anda alkollüyüm. Taksi tutacak param da yok....dayım. Gelip beni buradan alın."
Bunlar Türkiye'nin genelinde yaşanan olaylar. Şimdi sizinle Siverek'te yaşanan bir olayı anlatayım.
Yenişehir mahallesinden geçen bir ablamız. Boş arazide bir eşeğin doğum sancıları çektiğini görünce insani duygularının ve hayvan sevgisinin verdiği duyguyla cep telefonundan acil 112'yi arar. Bayan aradığında eşeğin doğum sancısını çektiğini ya kasıtlı söylemez ya da heyecandan.
Şanlıurfa merkez Siverek acil 112 istasyonunu arayarak ivedilikle doğum vakasına gitmesini söyler. Sağlıkçılar son hızla doğum vakasının verildiği adrese yetişirler. Acil 112 arayan ablanın daha cep telefonu elinde. Sağlıkçılar sorar doğum vakası nerde?
Telefon açan abla sağlıkçılara boş bir alanı göstererek:" aha.. şurada bak görmüyormusunuz zavalı nasıl sancı çekiyor!"
Sağlıkçıların baktığı boş alanda bir şey görülmüyor. Sağlıkçılar boşalanda ilerlerken doğum vakası denilen eşeğin doğumuna şahitlik yaparken şaşkınlık birazda kızarak kadına yöneliyorlar."Ya anam, bacım biz baytarmıyız? " diyerek olay yerinden ayrılıyorlar.
Yazımı noktalarken tüm vatandaşlardan acil telefonların hayati önemini çevrelerine anlatmalarını özellikle bu konuda çocukların bilgilendirilmesinin yararlı olacağına inanıyorum.