Sevgili dostlar; Taziye geleneği köklü geleneklerimizden biridir. Sevincimizde nasıl dostlarımızla düğünlerde halaya duruyorsak, acı günlerinde sarılıp beden diliyle ben buradayım demek kadar güzel ve anlamlı bir destek yok.
Ölü evi acı ve dert evidir. Bir yakınını yitirmek en büyük acıdır, bu manevi acının üstüne birde taziye masrafı taziyede yemek bedeli ve diğer giderler ekonomisi yerinde olmayan insanlar için maddi bir eziyete dönüşüyor.
Bunu şahidi benim; Belediye çalışanı bir arkadaşın yakını vefat etmişti. Arkadaşımızın parası olmadığı için, yakının taziye masrafları için bankadan 15 Bin TL kredi çekip taziye masrafını ödemişti. Asgari ücretle çalışan bu arkadaşım çocuklarına bakmakta zorlanırken, bankanın kredisini öderken çocuklarının ekmeğinden, eğitim masrafından kesmek zor unda kalacak, manevi acının yanında bir aile rahmetlinin ardından acı çekiyor.
Bunun için şimdiden buraya yazıyorum, ben şahsen taziyemde yemek verilmesini, istemiyorum.
Burada şunu belirtmek istiyorum taziye geleneği çok güzel bir gelenek, taziyeye gelenler elbet yemek için gelmiyor, yemeksiz taziye geleneğini oluştursak, ya da bir kaç kişi bir araya gelip maddi durumu iyi olmayan taziye sahiplerine ekonomik destek sağlasak Belediyeci arkadaşım gibi kimse rahmetli için bankadan tüketici kredisi çekmez, eminim ki hiçbir rahmetli yakınlarının manevi acının yanında maddi sıkıntı çekmesini istemez, yakınları zor duruma girdiği için mezarında belki rahat etmez.
Ben taziye geleneğinde yemek faslı kalksın demiştim, aylar önce buna dikkat çekmiştim. Haber Türk gazetesinin 13.12.2017 tarihli birinci sayfadan verdiği haberi okuyunca bir kez daha haklı olduğumu ve sorunun sadece Siverek’in sorunu değil bölgede yaşayan birçok yoksul ailenin sorunudur. gelen Fatihasını versin Allah kabul etsin, insan ister istemez diyor yemek yiyenlerin fatihası daha mı kuvvetli oluyor?..
Vallahi ben taziyemde yemeksiz bol Fatiha istiyorum. Buda benim vasiyetim deyip, eski yazımı yeniliyorum.
TAZİYEDE YEMEK GELENEĞİ KALKSIN MI?
Toplum olarak köklü geleneklerimiz bulunuyor. Bazı geleneklerimiz gerçekten insanca olup, aynı zamanda insanın omzuna maddi ve manevi büyük yük bindirmektedir.
Zamanla bazı geleneklerimiz ya erozyona uğrayıp değişiklik gösteriyor, ya da eskisi kadar önemi kalmıyor. Bunlardan en önemlileri komşuluk, kirvelik ve taziye geleneklerimizdir.
Kirvelik ve komşuluk geleneği daha doğrusu kültürümüz, çınar ağaçlarının erozyona uğramış hali durumunda, gün geçtikçe bireysellik mikrobu bu güzel geleneğimizi hasta edip yavaş yavaş yok etmeye çalışıyor.
Son günlerde Şanlıurfa ve Siverek ilçesinde din adamları ve Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı gereksiz olarak değerlendirdiği bir geleneğimiz olan” taziyelerde yemek geleneğinin ” kaldırılması tartışmasıdır.
Yüzyıllardan beridir süre gelen taziyede yemek geleneği, özellikle ekonomik sıkıntısı olanlar için ölüm acısıyla birlikte ağır bir yük olmaktadır. Geçtiğimiz aylarda ekonomik olarak sıkıntıda olana bir arkadaşım yakınının yemek ve diğer taziye masrafını karşılamak amacıyla kredi çekmek zorunda kaldı. Kısacası ölmüşünün ruhuna faizle vatandaşa yemek yedirdi.
Siverek’te görev yapan din adamlarımız da taziyede yemek verilmesinin kaldırılmasını, bunun taziye sahiplerine manevi ölümün acısıyla birlikte ekonomik bir zorluk yaşattığına dikkat çekiyorlar.
Bu konuda Siverek’te Bulunan Bazı Sivil Toplum kuruluşlarının temsilcileri de taziyelerde yemek geleneğinin kaldırılması için çalışmaya başladıklarını belirtiyorlar. Siverek Gıda Maddeleri Odası Başkanı Abdulvahit Sevdalı önceki gün beni telefonla arayarak bu konuda bir çalışma başlatacaklarını, çalışmalara destek vermemi talep etti.
Şahsen bu konuda belediye tarafından yapılacak bir halk oylamasıyla kararın verilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.
Değerli Başkan Sevdalı bana yaptığı açıklamayı siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum. Bu yazının bir amacı da siz değerli okurların bu konudaki görüşleridir.
Sevdalı” Yüz yıllardan beridir süre gelen taziye de yemek geleneği birçok mağdur aileyi daha mağdur etmektedir. Daha önce belediyemiz hastalık saçıyor diye taziyelerde (Mıra) acı kahveyi yasakladı. Taziyeler de yemek geleneğinin kaldırılması amacıyla ilçe müftülüğümüz, kanat önderlerimiz ile ilçede faaliyet gösteren dernekler STK temsilcileriyle bire bir görüşüp bu konuda onlarında desteğini alarak bu geleneğin kaldırılmasından yanayım”
Gıda maddeleri odası başkanının aslında önerisi makuldür. Ölüm acısını yüreğinde yaşayan vatandaşlarımızın birde yemekle uğraşması gelenlere yemek ikramı zorunluluğunun bir şekilde kaldırılması bence de uygundur.
Bu konuda Başta belediye başkanımız, meclis üyelerimiz siyasi parti ilçe başkanlarımız, muhtarlarımız, aşiret liderlerimizin önderlik yapması halinde acı kahve ikramının kaldırılması gibi yemek ikramı da kalkar.
Bu konuda görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.