Taziyeye de yemek verilsin mi, verilmemesin mi? Tartışmaları sadece bizde yapılmıyor. Bizden önce Diyarbakır, Mardin, Batman, kısacası Tüm Güneydoğu illerinde ilçelerine tartışılan bir konu.
Siverek'te bunu gündeme getirdiğimizde, bazı arkadaşlarımız" eyvah taziye geleneğimizde elden gidiyor feryadında" Diye yersiz bir telaşın içine düştüler.
Sevgili dostlar, Değerli arkadaşlar taziyeler bizi birbirimize bağlayan toplumun barışına vesile olan en önemli değerimizdir. Küskün olanlar düğünlerde barışmak zorunda değil, ama taziyede iki dostun araya girmesiyle barışırlar. Taziye geleneğimiz bizi biz yapan değerimizdir, ben bu değerin en ateşli savunucularındanım.
Son yıllarda taziye yemekleri büyük bir masraf olmaya başladı. Sizlerde taziye evlerinde görmüşsünüz onlarca yemek fabrikasının reklamı var. Bir öğün yemeğin bedeli bazen 3 bin TL'yi aşıyor. Öğlen akşam hesapladığımızda bu taziye sahibine gerçekten büyük bir yüktür. Yemek verilmesini isteyen arkadaşlarımız, Allah için bir yoksulun taziyesini düşünerek karar versin. Parası olanın karşı çıkması doğal.
Geçen gün Belediye Başkanımızın da katıldığı bir toplantıda, hayırsever bir oda başkanımız demiş; "parası olmayanın taziye bedelini ben oda olarak karşılarım. Bu başkanımın hayırseverliğine diyeceğim yok, bu güne kadar benim kendisine gönderdiğim onlarca fakire yardımcı olmuş. Bu değerli başkanıma hatırlatmak isterim Belediyede kendisinin de tanıdığı arkadaşlarımızdan ikisi bankalardan faiz ederek taziye yemeği bedelini karşılamışlar. Eğer başkanım diyorsa bu arkadaşların taziye borçlarını odası kapatsın. Yok, bende biliyorum ne oda başkanımın şahsi serveti, nede odanın bütçesi verilecek taziye yemeklerine yeter!.
Sevgili dostlar; lütfen duygusallığı bir yana bırakalım: Bizim dediğimiz yara ekonomik gücü olmayan taziye sahiplerinin yarasıdır.
Biz yasak konusun demiyoruz. Eskiden taziye sahipleri yemekle uğraşmazdı, komşuları imece usulü ile bu sorunu çözerdi. Artık evlerde taziye yapılmıyor. O güzelim yardımlaşmamız inanın bu ekonomik düzende kalmamış.
BU KONUDA BELEDİYEYE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR..
Dikkatiniz i bir konuya çekmek istiyorum: Siverek'te taziyelerde yemek Tartışmasından sonra artık birçok taziye de akşam yemeği verilmiyor, kimsede" ya niye akşam yemeği yok" diye karşı çıkmıyor. Bu konuda Belediyemiz görev üstelenerek sorunu kökten çözebilir. Siverek Belediyesi Sosyal işlerden sorumlu bir belediye Başkanımız her cenazeye gidip katılarak şu öneriyi verebilir" Belediyemiz öğlen yemeğini karşılamak istiyor" zaten taziye sahibinin ekonomik gücü varsa belediyemize teşekkür eder. Ekonomik durumu yoksa belediye gelir ev sahipliği yapar o taziye evinin yemeğini karşılar" Bu uygulama birçok belediyede var neden bizim belediyede yok. Bu tartışmalara Belediye bir son verebilir. Belediye başkanımız çözümü kendisi üreteceğine bu konuda toplantı yapıyor?
Sevgili dostlar değerli arkadaşlarım. Bu bir gelenektir diyen arkadaşlarımıza tekrar hatırlatmak istiyorum: Biz taziyeler yapılmasın demiyoruz. Sadece yemek verilmesin. Bu konuda ben din adamlarıyla da görüştüm taziye yemeğinin dinde yeri yok. Hani taziyelerimizde kolumuzdan tutup zorla yemeğe oturtan insanların söylediği" ya bir lokma ye sevaptır" değilmiş bede din adamlarından öğrendim.
Yaşlı bir teyzemiz kocasının taziye yemeğinin borcunu iki yıldır ödeyip bitirmeyen oğluna şu vasiyeti yapmış;" ben ölürsem taziyemde yemek vermeyin, borçlanmanızı istemediğim için taziyemi yapmayın!"
Bende tartışmaya far4klı bir yaklaşım getirmek için sosyal medya hesabımdan şu vasiyette bulundum" Benim taziyemde yemek yapmayın 40 yoksul aileye gıda yardımı yapın" dedim. Ama ben yaşarken bunu yapacağım ve taziyemde yemek verilmesin.
80 yaşına merdiven dayamış İrfan gazetesinin sahibi Mehmet Güyüç usta taziye evlerinde yenmek verilmemesi için bize vasiyete bulundu.
Bir hatırlatma yapmakta yarar var. İrfan gazetesinin eski sahibi hayatını ve gazetesini Siverek için vakıf eden değerli ustam Osman Güyüç öldüğü zaman cenazesinde on kişi yalnız vardı. Yeri gelmişken bu vefasızlığı hatırlatmak istedim.