İnsan duygularının hamalıdır, her devirde yüreğine yükleyeceği bir yükü bulur, ya da hiç hesapta olmayan yükler gelip yüreğinin orta yerine oturur. Bunun içindir ki insan yaşadığı sürece duygularının hamalıdır.
Bazı duygular var kutsaldır. İnsan oğlu doğumundan itibaren iki kutsal duygunun sahibi olan iki kadın için yorar yüreğini en anlamlı yanını. İnsanı yaşatan, yaşamına anlam katan iki kadın vardır hayatında. Ana sevgisi kutsal olduğu kadar, yara duyulan Aşk'ta kutsal ve anaçtır.
Birini ne etseniz kendinizi onun yüreğinden atamazsınız, aslında o sizi tüm olumsuzluklarınıza rağmen yüreğin de saklar. Zaman zaman siz için yaşamın anlamı olan onun anaç yüreğinizi kanatıp ağlatsanız da o tüm acılara rağmen gözyaşlarını kanattığınız yüreğine akıtıp sizi sımsıkı sarıp bağrında saklar. Sizin elinize bir diken batsa onun yüreği kanar. O kutsal sevginin sahibi yaşamınızdaki ilk kadın olan, hayatınıza yön veren gecesini ve gündüzünü yarınlarınıza armağan eden ve karşılığında hiçbir şey beklemeyen sadece bir gülümsemenizle mutlu olan anadır…
İkinci kadınlarla tanışmanız dikkat edilirse kadınlar dedim. Zira yaşamınızın tek anaç yanı annemizdir.
Öteki kadınlarla alakanız ergenlik çağında başlar. Bazen çok seversiniz ya da sevdiğinizi sanırsınız, ana yüreğine göstermediğiniz hoşgörü ve teslimiyeti ona gösterirsiniz, farkında olmasanız da aşık olduğunuz kadında birazda yaşamınıza yön veren kadının anaç fedakarlığını arasanız ama nafile..
Bazen o sizi terk eder bazen de siz. Duygularınız yüreğiniz başkasını arar, arayışlar yanılğılar, ihanetler, yalanla süzülmüş cilalı sözler, bazen jilet çiziği yaralar açar yüreğinizde. Yalnızlıklar içinde boğulacakken birden başka bir kadın girer yüreğinizin en anlamlı ve derin yerine..
Tamam, bu dersiniz binlerce insana haykırmak isterseniz onun adını. Herkes artık ona benziyor. Su içerken onun sureti yansır içtiğiniz suya. Onun için şiirler yazarsınız, yemek içmek gelmez aklınıza. Her şeyden vazgeçerseniz. Bir gün sesini duymadığınız da bir yakınını yitirmişçesine yüreğinize matem havası siner, tadı tuzu kalmaz yaşamın. Hiç kimseler teselli edemez sizi.
Tüm çabanıza ve bin bir acılara rağmen yüreğinizin sahibi ettiğiniz kimse yüreksiz çıkıp yüreğinizi viraneye çevirir.
Hayat artık anlamsızlaşmış gözlerinizde…
Kuşlar mı uçuyor hava da, bir ölüm selasımı yankılanıyor minarelerden. İçinden birinin öldüğünü çok sonradan fark edersin.. O yüreğini teslim ettiğiniz her şeyinle teslim olduğun yüreksiz biri ölmüş…
Zorda olsa birinin matemini bir ömür boyu tutmak zorunda da olsan. İnadına yaşamaya devam edersin ama sevda yanınız matem de.
Gün gelir hayatına yön veren iki kadında çıkmış gitmiş. Biri toprağa diğeri ellere. Toprağa düşen anneye Rahmet okursun.. Yüreğini kanatıp yaşamını çalan kadına tüm yalvarmalara rağmen asla rahmet okumazsın.
Yazımı noktalarken üç yıl önce yazdığım şiirimi eklemek istedim..
Ne ettimse herkesten ayrılmadın
Umutlarımı sana kurban verdim
Yüreğimi ellerine bıraktım
Ne beni anlayabildin
Ne de avuçlarında çırpınan yüreğimi
Her saniyem sen iken, ben sen iken
Sen herkes gibi olmayı seçtin
Yoruldum artık seni ben yapmaya
Var git Allah yolunu açık etsin
Ne ettimse herkesten ayrılmadın
Şimdi sen de benim için herkes gibisin…
Tıpkı herkes için yağan yağmur gibisin
Oysa ben gözlerimle sana yağmurlar yağdırdım
Sen ıslanmasını bilmedin
Şimdi git herkes için yağan yağmurlarda ıslan
Sen artık benim için
Yüreğimden geçen değil,
Sokaktan geçen birisin