ÖYLESİNE BİR AŞK YAZISI

Aşk zor bir zanaat
Usta ile çırak duygusundan çok farklı
Öyle yıllarca ustaya bakıp öğrenilmiyor
Tıpkı acemi bir askerin elinde patlayan mermi misali
Nerde ne zaman namludan çıkıp kalbinden yaralar hiç belli olmaz
Öyle dualarla adaklarla gelmez aşk
İstediğin kadar çaput bağla koçali babaya
Ne mantığı var bu aşk işinin, nede hesabı
Değme matematikçiler çözmemiş aşk formülünü
Bazen iki kere iki dört etmez, bazen iki kere dört sekiz etmez
Çaldı mı aşk kapını, ya adam gibi açacaksın, ya da ölümüne kapatacaksın
Nedenleri çıkarmalısın yüreğinden en önemlisi kafadan
Neden diye sorular sormayacaksın kendine
Öyle şımarık bencil bir kız çocuğu misali nazlanmayacaksın
Ya da alıngan toy bir Kürt delikanlısı gibi gururlanıp öfkelenmeyeceksin
Adı aşk
Hiç belli olmaz, bazen bir serçenin yumuşaklığında dokunur kalbine
Bazen de acemi bir kasabın bıçak darbeleri iner kalbine
Seviyorsan acıyı bal eylemişsin
Sevmiyorsan zaten her bal damlası zehirdir sana, her tatlı söz kurşun misali yaralar seni
Eğer seviyorsan bırakacaksın küçük bir çocuk gibi nazlanmayı
Yapmayacaksın (neden bu sevgi) nin hesabını?
Hayra yoracaksın sevgiyi, kötü bir düşün izini sürmeyeceksin
Neden soruları kafanda çoğaldıkça, en kötü aşk rüyasını hayra yoranın çıkmaz
Bir başına kalırsın sevda denizinde ve hiçbir aşk gemisi yanaşmaz rıhtımına
Onun içindir ki inanıyorsan sevgisine, hiçbir sevgiyi vurma teraziye
Altın gümüş vesaire eşya teraziyle ölçülür ama sevgi asla!
Seviyorsa bir seni ölümüne
Neden ben diye sorma
O kalbin bir bildiği vardır, elbet sevginin kılavuzu kalptir
Yıllar geçse de çözemezsin aşkın formülünü
Ne Leyla, ne mecnun, ne Ferhat, ne Şirin, ne Mem, nede Zine
Bazen sırlar çözülmez
Tıpkı hazretti isa'nın 12 havarisini çözemediği sırlar gibi
Elbet vardır her şeyin bir nedeni
Hazretti İbrahim ateşe atılırken odunların balığa dönüşmesi
Kendini tanrı sanan Nemrudun bir sinekle ölmesi
Vardır elbet aşkın da bir hikmeti sebebi
Geniş bir kavramdır aşk sadece yarın şehvetli dudaklarıyla ölçülmemeli aşk
Ve bence sorgulanmamalı namuslu sevdalar şımarık çocuk edasıyla
Kim bilir belki ölmüş bir kardeşin gözlerinin yansımasıdır.
Yâda 16 yaşında terk edildiğin ölümcül ayrılıkların gülüşlere dönüşümüdür
Belki bir meleğin yeryüzünde ki yansımasıdır severek günahlarından arınıyor kişi
Günahlarından arınıp, acılarını yıkayan bir bahar yağmurudur aşk
Sorgusuz sualsiz yıkanacaksın aklanacaksın
Doğanın kanunudur hiçbir şey ölümsüz değil
Aşkta öyle
İnsan gibi aşkta çaresiz hasatlıkların pençesine düşe bilir
Korumalı aşkı bencilik hastalığından
Beslemeli ve yaşatmalı aşkı fedakârlık gıdasıyla
Ve unutulmamalı
Hiçbir insanı aşk ölümsüz değil
Tıpkı ölürcesine seven insan gibi
Kişi yaşarken aşkla bakmalı hayata
Ölürken bile kişi aşkla ölmeli