Evet, bazen ruh bilmezlerin, saldırısı karşısında fillerin saldırısına uğrayan karıncaların çaresizliğini yaşar.
Ruh bazen kural tanımaz bir eşkıyanın, vurdumduymaz haline dönüşerek kendi kendisini yaralıya bilir.
Ruh bazen ezilenlerin, çaresizlerin ruhunu kendine kardeş yaparak, yaşamın tüm güzelliklerine, esir düşmüş ruhların özgürlüğü uğruna feda ederek, karanlıkları aydınlatan bir meşaleye dönüşebilir.
Ruh bazen bir soytarının, soytarılıklarını kendisine sanat beleyip ve değmezler tiyatrosunda kansızları güldürebilir.
Ruh bazen küçücük bir çocuğun en saf ve masum haline dönüşerek, söylenen pembe yalanların, sözlerin tuzaklarına düşüp, koşarken düşen bir çocuğun dizinin kanamasının verdiği acıdan çok yüreğindeki yarayı tırnaklarıyla kanatıp gün yüzü görmemiş acıları kendi elleriyle kendisine yaşatır.
Ruh bazen annesinden küsmüş bir çocuğun şımarık küskünlüğüne dönüşerek, iki tatlı söz ve bir gülücüğün tatlılığıyla küskünken kendisiyle barışa bilendir.
Evet, bazen ruh daralıyor. Özgürlükleri uğruna kedisini feda ettiği ruhsuzların ihanetine uğrayarak ölümü arar hale geliyor.
Ruh bazen sevgi bahçesinde açan güzel bir papatya kadar kendisini güzel his ederken, sevgi bahçesinden anlamayan ruhu bozuk bir bahçıvanın ayakları altında ezilmesidir.
Ruh bazen, bir şeytanın aklına gelmeyecek kurnazlıkları, kötülükleri, ihanetleri meslek edip, insanların en değerli duygusu olan sevgi duygusunu çalan adi bir hırsız'ın halidir.
Ruh bazen, Hazret-i Meryem'in bakire hali, Bazen Hazret-i Yusuf'un Güzelliği, bazen de Hazret-i Eyüp'ün sabrının en güzel halidir.
Ruh bazen bir şeytan
Ruh bazen bir meleğin adıdır.