Ölüm hiçbir canlıya yakışmaz, hele ömrünün baharında olanlara hiç yakışmaz. Ölüm acıdır, ölenin yakınının evine ateş düşürür.
Dün gece Çermik kara yolu üzeri Fırat Mahallesinde yaşanan trafik kazasında, 19 yaşlarında bir gencimiz yaşamını yitirdi. Yazmak kolay gibi gelse de benim için çok zordur. Ben babayım, evlat sevgisini, Allah korusun acısını çok iyi bilirim.
Uzun yıllardan beridir gazetecili yapıyorum. Bu güne kadar yüzlerce kazaya ve ölüme tanıklık ettim. Her defasında Allahım… bu son olsun, bir daha genç ölümlerin haberini bana yazdırma Allahım. Olmadı yazdım bir annenin hastane morgunun önünde insanın ciğerini dağlayan feryadını yazdım. Bir babanın kaza yerine gelip” Oğlum ben sana ne ettim bana bu acıyı yaşattın” acının tanılığın yapan gözlerim her defasında yağmurlara dönüştü.
Makale, haber yazdık, haykırdık Allah aşkına önlem alın, analara, babalar, bu memleketi seven kanat önderleri durdurun bu ölümleri.
Durmadı, ayda birkaç kez meydana gelen motosiklet kazasında, gençlerimizin ya bedeni kaldı asfalt şoselerinde, ya da bedenlerinden bir barça. Kimisi daha ömrünün baharındayken, damatlık giymeden kendi ellerimizle sardık iki metrelik kefene..
Her kaza sonunda ölen veya yaralananların yakınları gelip olay yerinde “ kimdir la kimdir bu motosiklete vuran Allah için suç kimde söyleyin bana”
Ben söylüyorum, yazdığım halde feryat ettiğim halde suçlu benim. Suçlu yolları standartlara ölçüsüne getirmeyen karayollarıdır. Suçlu gerekli denetimleri yapmayan yetkili mercilerdir. Suçlu çocuğunu kasksız olarak motosiklet kullanmasına göz yuman anne ve babalardır. Suçlu bu olayı gündeme getirmeyip gençlerine sahip çıkmayan sivil toplum kuruluşlarıdır, eğitim sendikalarıdır uzatmayayım suçlu arkadaşını, komşusunu kasksız motosiklet kullandığı için uyarmayan hepimiz iz.
Ben kendi adıma yıllardan beri yazarak bu konuya dikkat çektim. Seferinde bazı arkadaşlar neden yazmıyorsunuz sorusunu sorarlar..
Motosiklet kazaları ve ardından yaşanan acılı ölümlerle ilgili altı yıl önce yazdığım bir makale var. Bu makalem ayrıntılı olduğu için biraz uzun, bu ölümlerin en aza indirilmesi için hepimizin yapabileceği bir şey olduğuna inanıyorum.
Sizden ricam bu makaleyi sonuna kadar okumanızdır.
Altı yıl önce..
Sevgili dostlar; Önceki gece geç saatlerde telefonum çaldı. Arayan arkadaş Siverek ilçesine bağlı Karkalı köyünde yaşayan Canip Yıldırım Avcıkıran’dı. Kısaca Cano diye hitap ettiğim arkadaşımın ses tonu heyecanlı ve üzüntülüydü.
Doğrusu telefonumun geç saatlerde çalınması beni de biraz ürkmüştü. Cano telefonun diğer ucundan, bir kanını kayıp etmiş insan üzüntüsüyle, beni suçlarcasına’’Ya kardeşim neden bu motosiklet kazalarını yazmıyorsunuz? Bunca insan ölüyor, neden insanlarımızı uyarmıyorsunuz, siz gazetecisiniz yaşanan bu kazaları yazın belki insanlarımız ders alır, yetkililer önlem alır!)
Cano’ya bu güne kadar motosiklet kazalarıyla ilgili defalarca haber yapıp, köşe yazısı yazdığımı, ailelere çağırıda bulunduğumu anlatmaya çalıştım. Anlatımlarım karşısında sakinleşen sevgili dostum özür dileyip telefonun kapattı.
Gecenin yarısından sonra beni uyku tutmadı, bu güne kadar tanık olduğum tüm motosiklet kazaları gözümün önünde canlandı. Gazeteci olarak tanık olduğum kazaların tamamı basit önlemlerle önlenebilecek kazalardı. O basit önlemler alınmadığı için, bu güne kadar onlarca ömürlerinin baharındayken toprağa düştüler, bir o kadarı da yaralandı.
Uzmanların tespitine göre;( motosiklet kazalarının ölümle sonuçlanmasının en büyük nedeni sürücülerin kask takmamasından kaynaklandığını) tespit etmişler.
Siverek belediye Başkanı Ali Murat Bucak, olası motosiklet kazalarında yaşanan ölümleri en aza indirmek için ilçede yaklaşık 600 motosiklet kullanıcısına ücretsiz kask dağıttı. Bu uygulama en çok beni mutlu etmişti, kasklar sayesinde ölümler azalacaktı. Kısa bir süre sonra yanıldığımı anladım. Bir kaç gün sonra dağıtılan kaskların takılmadığını görünce sadece şunu dedi: İnsanlarımız neden kendi elleriyle ecelini hazırlıyorlar? İnsanlar ucuz ölümleri kendilerine yakıştıra dursun ben hiçbir zaman ucuz ölümleri Siverek insanına yakıştıramadım.
Hiç şüphesiz, her ölüm acı verir insana, bazı ölümler var ki, insanın yüreğine kor ateşler düşürür. Bazı ölümler vardır, miadını doldurmuş yaşanmış yılların ardından sevdiklerini ellerinde ki sıcak temasla ölümün soğuk yüzünü karşılayarak ölmek, bazı ölümler vardır daha baharında ve bir hiç uğruna, yani ucuzundan düşüvermek toprağa. Yaşanan ölümleri durdurma adına, Cano kardeşimin isteğiyle bu kez internet ortamından da yaralanıp bu konuyu tekrar gündeme taşıyorum.
1990 yılında tüm dünyada yaralanmalara bağlı 5 milyon kişi ölmüştür. 2020 yılında ise beklenen ölüm 8,4 milyon kişidir
Trafik kazaları ülkemizde yaralanmalara bağlı ölüm nedenlerinin ilk sırasında yer alır. Motosiklet kazalarının tüm trafik kazaları içindeki oranı ülkeden ülkeye şehirden şehre değişiklik gösterse de, motosiklet kazalarında yaralanma olasılığı araba kazalarına göre çok daha yüksektir. Araba kazalarında yaralanma oranı %20 iken motosiklet kazalarında bu oran %80'in üzerindedir.
Motosiklet sürücülerinin trafik kazalarında araç içinde olanlara oranla 16 kat daha fazla ölüm ve 4 kat daha fazla yaralanma riskine sahiptir.
Araba kazalarında sürücü ve yolcu güvenliğini artıran çok sayıda donanım vardır: kapı barları ve kaportası, emniyet kemerleri, hava yastıkları gibi. Motosikletlerde ise en önemli koruma malzemesi koruma başlığıdır. Yine deri ceket, pantolon ve eldiven yanında uygun ayakkabılar ve koruma gözlükleri de önemlidir.
Motosiklet kazaları şiddetli olaylardır, motosiklet kazalarında yaralanma sıklıkla sürücünün fırlaması ve duran bir nesneye veya yere çarpmasına bağlı oluşur. Koruyucu başlıklar sert dış yapıları ile darbeleri emer ve dağıtır, ciddi kafa yaralanmalarını önler, nesnelerin doğrudan kafa ile temasını engeller.
Motosiklet kazalarında ölüm ve ciddi yaralanmaların en önemli nedeni kafa yaralanmalarıdır: Bu nedenledir ki birçok ülkede koruma başlığı kullanılması yasalarla zorunlu kılınmıştır ve uygulanmaktadır. Tüm Avrupa Birliği ülkelerinde koruma başlığı kullanmayan motosiklet sürücüsü görmeniz mümkün değildir.
Motosiklet kullanırken koruma başlığı kullanmak ülkemizde de zorunludur. Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde gerekli yasal düzenleme yapılmıştır. 2004 yılı trafik cezalarına bakıldığında 78/1-b maddesine göre Trafik polislerinin ve diğer yetkililerin “Motosiklet kullanırken koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcu iken koruma başlığı bulundurmayan ve kullanmayanlara” 41.200.000 TL para cezası ve 5 ceza puanı uygulaması gerekmektedir. Ne yazık ki ülkemizde bu kurala hiç uyulmamaktadır.
Koruma başlıklarının yararı nedir?
Koruma başlıkları hayat kurtar, yaralanmaları azaltır, halkın ödediği vergilerin önlenebilir nedenlere boşa harcanması engellenir.
Koruma başlığı takılması ile ilgili birkaç rakama bakarsak kullanılmasının önemini çok daha kolay anlarız: Koruma başlığı orta, ciddi ve ölümcül kafa yaralanmalarını %60 ile %75 arasında azaltır.
Koruma başlığı kullanmayanlar kullananlarla karşılaştırıldığında:
2.5-5 kat daha fazla ölümcül kafa travmasına maruz kaldıkları,
1.5 kat daha fazla hastaneye yatış gerektiren yaralanmalarla sahip oldukları,
2 kat daha fazla ölümcül olmayan kafa yaralanmalarına maruz kaldıkları görülür.
Boyun omurgası yaralanmasının görülmesi kullanmayanlarda kullananlara göre %7'den %10'a çıkar.
Araştırmalar motosiklet kazalarında koruma başlıklarının ölümcül yaralanmalardan korunmada %29 etkili olduğunu göstermiştir, diğer bir deyişle motosiklet kazası geçirdiyseniz, koruyucu başlık takmayanlara oranla %29 hayatta kalma şansına sahipsinizdir. Ciddi beyin dokusu yaralanmalarında ise bu oran %67'dir.
Koruyucu başlıklar yaralanma ve ölümü azalttığı gibi hastane masraflarının, işgücü kaybının, yasal ve mahkeme giderlerinin ve toplumun net kaybının azalmasını sağlar. Tüm bu giderler dikkate alındığında 1994 yılında ABD'de maliyetin 48 milyon doları bulduğu bilinmektedir.
Koruyucu başlık kullanmayan sürücülerin kazalarındaki hastane maliyetlerinin ve yatış oranlarının daha çok, hastanede kalış sürelerinin ve rehabilitasyon sürelerinin daha uzun olduğu bilinmektedir. Hastane ve rehabilitasyon maliyetlerinin ve işgücü kaybının vergi ödeyenler tarafından karşılandığını unutulmamalıdır. Motosiklet kazalarına bağlı gelişen kafa yaralanmalarının hastane maliyeti diğer kafa yaralanmalarına göre 2 kat fazladır. Bu kafa yaralanmaları bir koruyucu başlık kullanımı ile azaldığında her yıl trilyonlarca liranın kar edileceği açıktır.
Koruyucu başlıklar kullanan sürücülerin trafiği görmesini engellemez, diğer şeritleri kontrol etme süresini uzatmaz. Ayrıca sürücünün işitmesini azaltmaz. Koruma başlıklarının etkili olması için belirli standartlara göre üretilmiş olması gereklidir. Yeterli şekilde darbeyi emebilecek sertlikte ve görmeyi etkilemeyecek şekilde tasarlanmalıdır.
Trafik kazalarını önleme programları yanında motosiklet kazalarını önleme programları da başlatılmalıdır. Kazaları önleme, kaza sırasında yaralanmaların azaltma, yaralılara hızlı acil tıbbi bakımı ulaştırma ve uygun tıbbi bakımı sağlama konusunda etkinlikler düzenlenmelidir.
Motosiklet kazalarında yaralanmanın şiddeti ve zaman önemlidir. Koruyucu başlık kullanılması ciddi kafa yaralanmalarını azaltması sayesinde tıbbi müdahalede bulunacak ekibe zaman da kazandırır.
Motosiklet kullanımı ayrı bir beceri gerektirir, araba kullanma ehliyeti olan herkesin motosiklet kullanamayacağı bilgisi ile motosiklet için ayrı bir ehliyet alınmalıdır. Ancak motosiklet kazalarında ya sürücülerin ehliyetsiz oldukları ya da yeterli tecrübe ve kullandıkları motosiklete özgü kullanma özellikleri ve sınırlarını bilmedikleri ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle mutlaka ulusal sürücü eğitim programlarının oluşturulması, sürücü kurslarında yeterli ve tam eğitimin sunulması ve diğer araç sürücülerinin motosikletlerle aynı trafik içinde nasıl davranacağının öğretilmesi gerekir. Alkollü motosiklet kullanmak kazaların diğer bir nedenidir ki zaten koordinasyonu daha zor olan motosikletlerin alkollü sürücüler ile ne kadar tehlike olacağı açıktır.
Motosiklet sürücülerinin kazalarda korunma ihtiyacı açıktır, koruyucu başlıklar sadece kullanıldıkları zaman etkili olurlar. Koruyucu başlık kullanımını artırmanın en etkili yöntemi ise yasaların çıkartılması ve bunların uygulanmasıdır. George Washington Üniversitesi Acil Tıp Departmanı profesörlerinden Dr. Tilman Jolly'ni şu sözü çok önemlidir: Bir hekim, bir meclis üyesinin sadece bir koruma başlığı yasasını çıkartmak ile kurtardığı kadar çok hayatı kurtarma şansına sahip olmayı hayal eder.” Trafik polislerinin bu kuralın uygulanması konusunda gösterecekleri duyarlılık ve kararlılık ile hekimlerin kurtarabileceğinden daha çok hastayı kurtarma şansına sahip oldukları da unutulmamalıdır. Yasal düzenlemenin yapıldığı ülkemizde bu kurallara uyulmasını sağlamak ve denetlemek de görevimizdir. Trafik polislerinin üzerlerine düşen görevi yapmalarıyla bu kazalar önlenemez önemli olan kişinin şu bilince erişmesidir.Benim hayatım bu kadar ucuz değil?
Kazasız belasız günler dilerim
Saygılarımla