Esmesin rüzgâr,
Kırıldı mı dal,
Bir daha yeşermez.
Kırılan dala milyon gözyaşı döksen nafile
Yeşermez ve kırılmıştır bir kez!
Ve biliyorum sen benden gittin gideli…
Yüreğimin sevgi bahçesine kar yağdı, dolu yağdı
Ve şimdi hazan mevsimidir baharlarım
Ellerim, ellerinden koptuğu günden bu güne
Bahçemde hep yalancı baharlar yaşandı
Gül yaprağını zamansız döktü
Yüreğim şimdi bir tufan sonrasında kırılmış bir dal
Ölmeden şunu bil ki;
Senden sonra gönül bahçemde açmaz oldu sevda güleri
Rüzgârın hoyratça esip kırdığı dal yüreğimin kendisidir
Ve sen bir kere estin kırdın kolumu, kanadımı
Şimdi sensiz bir yetim çocuğun gözyaşlarında saklıyım
Bazen ekmek için bazen aş için dökülürüm yere
Ekmek, su için insan dilenir
Ve iyi yürekli biri sadaka olarak verir sana ekmeği suyu
Oysa aşk senden başka bir yürekten dilenilmez
Bir kere ellerimi, yüreğimi açtım sana
Bir kere aşk dilendim senden
Ve sen hoyrat rüzgârlara saldın beni
Kırdın kolumu kanadımı
Dedim ya şimdi sensiz yetim bir çocuğun gözyaşlarında saklıyım.
Nerde bir ihanet görsem
Çocukça ağlarım
Biraz kendime, birazda yaralanmış aşığın yüreğine ağlarım
Şimdi sensiz her gün ağlasam ne yazar
Sonumuz ölüm değil mi?
Ölürken sadece bir farkımız olacak
Senin kefenin kuru kalacak
Benimkisi sensizliğin gözyaşlarıyla ıslanmış olacak
Mahşerde buluşur- muyuz seninle bilinmez
Seninle bir daha göz göze gelmemek ve mahşer gününde hesaplaşmamak için
Hoyrat rüzgârınla kırıp bana yaşattığın acılarımı ve hakkımı helal ediyorum.