Ellerime gökyüzünü alabilirim. Gel bak bir elimde gökyüzü var. Bir elimde ise kayıp giden yıldızlar. Ay tenli kadın. Senden yana ise sadece ellerimde keşkeler var.
En çok senden isterim avuçlarımın derinliklerinde. Ay tenli kadın! Ağlamaklı gecelerime doğ ne olursun. Al bendeki bütün 'ışıkları'.
Ay tenli kadın seni bu denli sevmemin sebebi: "Beni kendi aynama götürensin" diyedir. Senin varlığın bende bambaşka. Sen Deruni'deki her bir şeyi saransın. Hele o pırıl pırıl aydınlığın. Gecenin karalığı saçların, dökülsün güneşime her zaman. Kıvırcık kıvırcık saçların sarsın her bir yanımı.
Işıklar beni çevreleyenler değildir, ay tenindir beni çevreleyen.
Ay tenli kadın, bakışların diyorum bütün karanlıkları boğandır. Kalbime nefes verensin. Bir gün görmesem, gidişin ile karanlıklarda kalırım, nefessiz kalır, yaşayan ölü olurum...
Sabahları güneşin doğması ile ay görünmez olur derler. Sen ise tam aksine güneşten önce aydınlatırsın dünyamı. Sabahları en güzel görünensin ay tenli kadın. Sabahları görmezsem seni daha karanlığın derinliklerimdeyimdir demek. Sabah uyandıran hep sen ol...
Ay tenli kadın, ne çok isterim sana şiirler yazmak ancak seni yazamamaktan çok korkarım. Hangi kelime hangi kalem seni yazabilir ki... Seni, gözlerimin en derinliklerine çizmek tek arzumdur.
Ey ay tenli kadın, seni Deruni ile çizdim en derinliklere. Ben var oldukça, izler de olacak...
Zaman artık her adımında ruhumu sıkıyor. Gündüz bütün karanlığıyla saldırıyor. Seni uzaklaştırmaya çalışan kurşunlar en şiddetlisiyle yağıyor her saniyesinde. Akreple yelkovan amansızca ardı ardına üstüme gelirler. Adımlarım senden uzak kaldıkça; emekleyen bir çocuk oluyor.
Kırıyor kalbimi, yelkovanla akrep tik tak, tik tak sesleriyle... Dağıtıyor sevinçlerimi, yelkovanla akrep etraflarlarında döne döne... Ay tenli kadını, uzaklaştırıyor yelkovanla akrep bir birilerini çeke çeke... Beni, öldürüyor yelkovanla akrep yaşımı saya saya..
Ay tenli kadın senden başka bir dinleyenim çıkmamıştı şimdiye kadar. Senden önce bütün kulaklarda siya beyaz bir fotoğraf gibi asılmışım. Hemencik solan bir resimmiş bütün söylediklerim. İlk defa, söylediklerimi kulağından alıp, avuçlarına koyup bakıp gülümseyip sonra solunda saklayan sensin ay tenli kadın. Yüzümün resmini, ilk defa sensin bu kadar renklendiren. Gülümsüyor en renklisiyle. Gülümsüyor gülümsüyor... Gülümsüyorum bende ayni aynadan. Bütün güzellikler ile yüzüme vuruyor tam karşımda. Ne güzel yansıyanız ay tenli kadın.
Ötelerden dökülür bu kokun. Kokun, Bir koku değil sadece nefes verendir. İlk burna geldiğinde derki: buyurun az ilerisi cennet. Ve bir adım ötede sen... Bu kokunun bunca derin izler bırakmasının sebebi belli; ay tenli kadından dökülür. Bir sabah ezanında esen rüzgar da var içinde. Bütün rüzgârlar bu kokuyu yaymak için yarışırlar...
Ay tenli kadın, Deruni'de bütün mevsimler sen. Esen tek bir rüzgâr var. Ve hep o kokuya kavuşmak için can atar. Cennetten bir parçadır bu. Deruni'de derin izler...
Ay tenli kadın, bütün vakitler sana çıkmak ister. Tek bir vakit vardır Deruni'de; sen. Senden uzak, az ilerisi yolun sonudur. Bütün adımlar donuktur, sensizlikte. Sensiz zamandan bir ileri adımın durağı , uçurumun kenarıdır. Vakit bitmiştir olmadığın anda. Ay tenli kadın, en güzel vakitsin hiç bitmeyecek. Zaman sana ve bıraktığın izlere hükümedemeyectir. İzlerin en parlak hali ile kalacaktır...
Ay tenli kadın, gece dahi senle güzelleşir. Boydan elbisen; geceye giydirilen aydan daha güzeldir. Boyunun güzelliğiyle yürümek için inmek ister mahi. Senle bir adım, mahi'ye unutulmayacak en şerefli yoldur. Ay tenli kadın, mahi senden alır bütün güzel olanları. Güneş yüzünü kapatır, O endama ışık verememe utancıyla. Bütün şairler seni yazmak için sıraya girerler. En uzun şiirlerini yazmak için. Senden daha uzun anlatılacak bir güzellik yoktur çünkü.
“Bir kelimen
Yarına dair
Işık verir…”