İsminiz neydi?
Bilmiyorum...
Nasıl yani çok garip isminizin ne olduğunu bilmiyor musunuz?
Ben sadece ben olmadığımı biliyorum.
Neyim vardıysa işte o bende artık yok.
Sizde bunun bilgisi yâda beni bana geri veren var mı?
Bir kelime ben
Ya da bir anlık bana dair bir an.
Beni bana tarif edebilir misin dünya?
Ya da şuracıkta bana ben diye bir şeyler verebilir misin?
Gösterebilir misin ben olmayan beni...
Hem bilsen yarda ki beni. Dahasına gerek kalmazdı.
Siz bilseniz neyim olmadığını
ve saatlerce anlatsanız…
Reçeteniz var mı yokluğa?
Ben tam kalbinin ortasında oturanım yârin.
Mümkünse ismime onu yazın.
Yanımda olmasam da, ismimde olsun yeter...
Peki, Yetim Çocuk.
Yazdım...
Devam eder konuşmaya Yetim Çocuk;
Bir adamım yürüyen içinde ben yokum.
Yaşamak ama nefessiz
Adımlarım kimsesiz
Bir yapraktan daha yalnız
Yaşamak diye bir şey mi sordunuz?
Yaşamak ;
Sabah maviliklere ve çocuklara gülmek
Gece ay ve yıldızlara tebessüm etmektir.
Sadece uyanmak ve bakmak
Hayata mabetsiz kalmak
Günü öylesine tamamlamak değildir,
Yaşamak ;
Benden alınalı asırlar olmuş sanki
İsmim dahi kalmadı bende.
Oysa Yaşamak;
Gülmek, koşmak, heyecanlanmak
Her sabaha özel uyanmak,
Önemsemek,
Kıymet,
Değer vermektir.
Yaşamak ;
Bunca şeyken
İsimsiz kalan bende
Taşsız mezardır artık bende.
Her sabaha isimsiz ben;
Mazinin sevinçleriyle teselli oluru,
Yazın sıcak günlerinde kavgalıyım saatlerle.
Mazinin ölü toprakları kokluyorum
Mabedin izinin gölgelerini
Öpüyorum…
Kendimi bu gölgeye
Mazinin kıymetli bölgesine
Mutluluğun cennet gölgesine
Yalnızlıklar dostu gölgesine
Sarılıyorum…
Ben nerde miyim?
İzinin gölgesinde.
Ne olur! Sen yine de;
Kendime dönsem olmasam bile, izinin gölgesine yaz yerimi... Peki, Yetim Çocuk. Yazdım…