İnsanlar bir kemik ve deriden mi ibarettir?
Yada her şey gözlerimizin gördüklerinden mi ibarettir?
Bu soruları bir akıllıya soralım dersek, cevaplar neler olur?
Elbette cevap: "Evet gördüklerimiz vardır.
İnsan da bir kemik ve deridir." Derler. Kanaatimce herkese sorulmayacak sorular vardır. Mesela bu tür sorular akıllı insanlara sormama gerekliliği gibi. Çünkü bu sorular akıllı insanların ilgi alanına girmez. Öteleri bilmeyene öteden sorular sorulmaz. Hele sadece gözle görenlere gözlerden öte ile ilgili hiç sorulmamalı. Bu soruları ötelerde yaşayan bir deliye sormak gerek. Gel birlikte bu delinin cevabına kalplerimizi açalım. Ancak delinin şartlarına uyarak; gözlerimizi kapatıp, kulaklarımızı tıkayıp, ellerimizi-ayaklarımızı yalan dünyadan çekelim. Yalnızca kalbiniz acıksa buyurun…
Deli:
Bu gün yine sessiz bir duygu çöktü üstüme
Dilim sağır bir tek sen varsın sesimde
Kelimeler boğamıza ağır ağır düğümlenir
Hasretinle yine kavrulur yüreğim
Acı acı soluyorum seni her nefeste
Serabın oldu her adımım
Gözlerin ay gibiydi ışıktan öte
Kıvırcık kıvırcık saçların geceden öte
Sabret gönül sabret sakın unuttum deme
Bir gün elbet bitecek bu hasret pes etme
Ya sabır! dan başlayalım umudun ilk sözünden
Hasretin öyle bir şey ki umuttan öte
Umudun en güzel duygudur hayalden öte
Bir vakit elbet ay de doğacak geceme
Ay tenli kadın tek aydınlık olacaksın Deruni'de
O vakit seslenip haykıracak kelimelerim sevinçten öte
Bir vuslatım olacak bayramdan öte
Sabret gönül sabret sakın unuttum deme
Bir gün elbet bitecek bu hasret pes etme
Ya sabır! dan başlayalım umudun ilk sözünden
Hasretin öyle bir şey ki umuttan öte
Umudun en güzel duygudur hayalden öte
Bir hasret var ki benim içimde benden öte
Bir umut var ki dünyanın içinde dünyadan öte
Deruni'de bir elem var ki deriden öte
Bir özlemim var ki özlenenden öte