Kendisine ait olmayan şeyleri, sahibiymiş gibi sahiplenip, hayal kurup, mutlu olduklarını nasıl haykırıyor çocuklar? Çocuk olmak isterim. Sırf sana sahip olmak için, yabancı olsan da. Bunun hayal olduğunu unutarak, gibileri bilmeyerek. Sanki her şey gerçekmiş gibi gibi bilerek. Ve sana sahip olmak, sana ait olmak için haykırabilmek için.
Sana sahip olmak için hep çocuk kalmak isterim. Nasılda ömrün görüntü deposundan kurtulmak için sığınır yaşlılar. Hep yorgun, iş işten geçmiş, yaşlılıktan kaçmak için en güzel hansın. Keşke hep çocuk kalsam; Yarınlara dair hayal kurabilen, senli hayallere sahip olmak için.
Keşke hep çocuk kalsam; yarınlara planları olabilen. Sırf senle planlar kurmak için hep çocuk kalsak. Hep çocuk kalıp yarınlara koşabilinsek. Evcilik oyununu oynayıp; her dönüşünde kapıyı açan sen olan, Siverek kürsülerini araba koltuğu yapıp hep senle o koltukta yeni diyarlar gezen; Adıyaman' da güneşin batışını izlemek, Erzurum'un Palandöken’inde limonlu açık çayını içmek, Mardin’in yokuşlu sokaklarını birbirimize destek olarak çıkmak ve İstanbul’u her fırsatta turlamak.
Keşke hep çocuk kalsam; Casper’ı izleyip onun gibi olmak; duvarsız, engelsiz bir dünyada olabilmek; Sevdiklerimle her an birlikte olabilmek ve ölümsüz bir bedene sahip olmak için. Hayallerim olsa hep; zamana karşı koyan, zamanı durduran hayaller; Saatleri kıran, zilleri susturan, bakışlarımı sende donduran, ömrün en güzel yaşında bırakan…
Keşke hep çocuk kalsaydık…
Yaşın otuza gelip bütün duyguların; en kemale ereceği yaşı hayal edecek olabilseydik. Ne güzel yaştır; tıpkı meyvelerin tam da olgunlaştığı yas gibi. Meyvenin dalından durduğu ve ayrılık vaktini kaldırabilecek en güzel yas. Ayrılık derken sadece uzaklaşmak değil elbet aksine vuslatın olduğu bir ayrılık. Kemale ermektir.
İşte çocuk olmak en güzele talip olabilmektir. Keşke çocuk olsaydık derken yaşın tecrübesiz toyluğuna, hamlığına taliplik değildir. Aksine Yarının en lezzetli ve olgununa koşabilecek yollara sahip olmak içindir. Ömrün koşacağı yolları istemektir. Keşke çocuk olsaydık; bütün güzelliklerin başlangıcına talip olmak demektir. Mevsimlerin en güzeli ilkbaharla başlar; rengârenklerin doğumudur. Bütün güzel sözler en güzelle başlar " BİSMİLLAH ".
Keşke çocuk olsaydık; karşılıksız sevgilerin zamanı. Bu dünyada karşılıksız ve koşulsuz sevginin tek yaşıdır çocukluk. İste keşke çocuk olsaydık hasretinin sebebi; insan çocukluğunda nasıl sevilmişse hayati boyunca da o sevgiyi arıyor olmasıdır. Ve öyle sevmek istediğindendir de.
Hep ara durur insan;
Şu garip halinden bilen, işlevi nazlı
Gönlüm hep seni arıyor, Neredesin sen?
Tatlı Dillim güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, Neredesin sen?
(Neşet Ertaş)
Sevgili Ömrüm! Yinede Ben; hayallerimi, mutluluğumu, paylaşımımı terk etmedim... Ben, bana ‘artık olmaz!’ diyen zamanı terk ettim! Terk etmek zorunda kaldım! Aradığım, senli bir hayal fırsatı… Hepsi bundandır çocukluğumu arzulamam. Keşke çocuk olsaydık…
Kurduğum, kurdukça içinde kaybolduğum son hayal, sana dair…
Keşke çocuk olsaydık;
Yarınlar için...
Şükrü DOLAŞ
Devletin xestehanesinden ne haber?
Arzu KILIÇ
SİYASETTE KADININ YERİ
Tanca Çepik GÜLTEKİN
Kırk yıllık kani olur mu yani
Serhat ÇIKMAN
Siverek'te Kavim, Kavmiyetçilik
Abdurrahim PEKŞAHİN
YAZARIMIZ PEKŞAHİN'DEN YETKİLLERE ÇAĞIRI
Mustafa KARADAĞLI / Eğitimci-Yazar
Merdivenin son basamağı gibidir yaşlılık… Zirvedesinizdir ve kulaklarınıza çarpan bir sonbahar esintisidir…
Sinan DAĞBAKAN/Uzman Psikolog
BEN ÇOK ÇİRKİNİM
Hasan İZOL
HASAN İZOL’MU? HASAN SİVEREK’ Mİ?
Dr. Fahriye Yonca AYAS (MEZOPOTAMYA PRENSESİ)
MASALIM: MEZOPOTAMYA' DAN ANTALYA İSTANBUL UÇLARINA UZANAN 3: AŞK VE TOPRAK TUTKUSU YAKAR
Cuma ÖZUSAN
DEMAGOJİ NEDİR
