Hiçbir şair bir Berivan kadar dağlardaki çiçeği, böceği, koyunu, kuzuyu anlatamaz. Hiç bir kelime Karacadağ Yaylası'nda yaşayan bir Berivan ile karacadağ'ın bağını anlatamaz.
Küçüktüm annemin, o yaylalarda söylediği dengbejleri dinlerdim, bugünkü çalınan hiçbir müziğe benzemiyordu. Bugün dinlediğim şarkılar o duyguları anlatmıyor. Günler çocukluğumdan alıp bugüne getiridi; büyüdüm, okudum, zaman zamanda bir şeyler yazdım. Bu akşama da annemin o yaylalarda söylediği o dengbejleri kağıda dökmek ( çeviri), aynı duygulara kapılmak ve kalemime yol olsun istedim. Aldım elime kalemi ve bunu defalarca kağıda dökmeyi denedim. Fakat her seferinde şunu anladım ki kalp de yaşananlar, dağlarda söylenenler öyle kolayca kağıda yazılmıyormuş.
Evet, annemin o güzel dengbejlerini yazacak kadar güçlü olmadığımı anladım. Gerçekten de o an ile gelen başka duygularmış meğer.
Bir kez daha anladım ki; gerçekten güzel insanların ya türküleri olurmuş ya da şiirleri...
Güzel insan derken aslında güzel duygular taşıyan kişilerden bahsediyorum. Çünkü güzel duygu taşımayan kimse ne türkü söyleyebilir nede şiir.
Mesela annem güzel duygular taşımasaydı o Karaca dayak Yaylası'nda gördüklerini belki de çekilmez bir çile olarak anlatırdı. Çünkü Karacadağ, öyle yaşamı kolay bir yer değildir, kışın karlı, ilkbahar yağmurlarla yazın da güneşin kavuruculuğu. Bütün bu hava şartlarına rağmen hiç durmadan hep çalışırsın; koyunların, kuzuların peşinde koşar, çayırda-tarlada bir şeyler toplarsın, sabah güneşten önce uyanırsın ve belki yılın birçok mevsimini bir kıl çadırında geçirirsin, elektriksiz sabahlarsın geceleri, yemeği topladığın çırplarla yaparsın, bir bebeği ışıksız de yorganın altında emzirirsin, belki de çocuğunun doğumunu yalnız başına bir ovada yaparsın. ve birde anlatılmayacak o kadar zor şeyler zor şartlar işte...
Bütün bunlara rağmen yüreği güzel olmayan bir kimse oradaki diğer güzellikleri görmez bütün çiçekler çilenin, zorluğun altında ezilir kalır ölür. Bütün Duygular sert rüzgarlarla Karataşlar a çarpar Dağılır....
Güzel insanlar Güzel duygululardır.
Bir Berivan için aşktır dağlarda uçan böcekler, kuşlar... Açan çiçekler hep onların duygularını beslerler hem de en güzelinden.
Asıl can Karacadağ Berivanlarıdır. Çünkü onlar bir can için yani "kuzsu süt içmediğinde başını yastığa koyup uyuyamayanlardır." Ya da sabaha kadar bir koyunun karnında taşıdığı yavrusunu sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmesi için bekleyenlerdir. Ya da bir oğlağı abasının altına koyup yağmurdan soğuktan koruyandır. Bir can, can verir misin diyen cana, Can verenlerdir.
Ah ne güzelsin Asi Berivan....
Şu kuzulara can veren kuyudan çektiğin sudur....
Şu fakire yaşasın diye sevgiyi veren sensin....
Belki de duygularını en güzeli ile yare ulaştırsın diye çiçeklere, böceklere can veren sensin...
Dağlar, böcekler, çiçekler, kuzular,
Şiirler, türküler,
Dengbejler siz
Çok aşığın
duygusuna tercümansın.