Bekleme beni ey menzilim. ..
Elbet istikametim sanadır bundan şüphen olmasın. Yoldaki düşüşler, dikenler elbette korkudan değildir. Uzaklığın bana umutsuzluk değildir. Lakin yinede bekleme beni. Sana kavuşmak için değildir; düşüşlerim, kalkışlarım, dökülen terlerim; anacak yine de sana gelmek içindir.
Ey güzel menzilim! ne de uzaksın.
Hem adın üstünde zaten etme benden şikâyet. Sensin menzil olan uzak olan. Benim yine sana koşan.
Sensin beni koşturan.
Ah menzilim...
Yürüyüş gayem.
Menzilim olmandan; değilim şikâyetçi.
Sende olma; benden, kavuşmamadan şikâyetçi.
Kavuşmak istemeyişim değildir bu. Beklediğimi, durduğumu, yorulduğumu sanma
Sen var oldukça ey menzilim! Beklemek, yorulmak, durmak olmaz bende.
Suskunluğumu senle konuşmadığım şeklinde anlama. Demişti ya Hintli filozof: "Ancak uzaktaki kimseler, kalpleri uzak olanlar, bir olmayanlar bağırır sesini duyurmak için." Bundandır sessizliğim; senle olmaktandır sessizliğim.
Ah iç çektirenim
Hep inşallahım olan
Zifiri siyahîn cellâdı
En güzelim; beyazım
Sancılarıma sarılan en güzel kucak.
Haykırışlarıma kayıtsız kalmayan duyarlım
Yere düşen çocuğun ellerini sarmalayanım
Ey en uzak ve en derunim
Dertlerimin acı ilacı
Gözlerden akan suyu gözyaşına çevirenim
Cümlemin koştuğu noktam.
Haykırışı susturan en güzel çığlık
Çatlakların en büyük büyütücüsü; filiz çatlağı.
Omuz arayan başın; yumuşaklığı.
Yoktur mahpuslunun bir yolu; çünkü bütün menzilleri yıkmıştır hâkim beyler.
Menzili olmayanın; heyecanı, sevdası, tutkusu, hayalleri, yollarımı kalır.
Menzile uçan bütün yollara çamurdan yamalar vurmuşlar.
Göğü olmayanın; mavisi, mahisi, kanatları, yağmurları, güneşi mi kalır?
Güneş olmadan, Gökkuşağı mı olur?
Nede kolay, menzilsiz bıraktılar yolcuları.
Ey yolcu başıboş mu sandın kendini. Menzili olmayanın yolda ne işi olur.
Sen yolu basit mi sandın?
Nasıl da kendini kandırır kendini bilmezler.
Hz. Hacer boşuna yürümedi onca yolu.
Mecnun boşuna düşmedi yollara.
Ya karınca? Unutulur mu İbrahim'e koşan karınca. Nede büyüktü menzili.
Bir kan pıhtısını, onca büyüten menzili değil midir? İnsan olmak, kul olmak, Mevla'ya kavuşmak.